Hangi ünlü oyuncu setlere veda ediyor!
- 12.10.2013 02:30
Tiyatro Akla Kara’nın yeni oyunu “Arsız Davet”, bugün perde açıyor. Murat Sarı’nın yönettiği, Kerem Kobanbay’ın yazdığı vodvil tarzındaki oyunda başrolleri Buket Dereoğlu ve Yeliz Şar paylaşıyor. İkiliyi provalarda yakaladık.
* “Arsız Davet”in konusundan bahsederek başlayalım isterseniz... Buket Dereoğlu: Adam, karısını Amerika’ya gönderiyor ve eve sevgilisini atıyor. Sonra kapı çalıyor, adamın kardeşi geliyor. Kardeşi kumar oynamış ve 20 bin lira borçlanmış. O andan itibaren karmaşa başlıyor...
* Siz hangi karakteri canlandırıyorsunuz? Buket: Ben, evli adamla ilişki yaşayan hayat kadınını oynuyorum. Adım Nur ama Gül oluyor sonra. Gül’ü de Yeliz oynuyor. * Nasıl oluyor bu isim değişikliği? Buket: Nur, yaşanan olaylar gereği Gül’le yer değiştirmek zorunda kalıyor.
* Olayların gelişimi hakkında biraz daha detay alsak? Buket: Evli olan adamın ismi Polat. Polat, eşi Can Amerika’ya gider gitmez eve sevgilisi Nur’u getiriyor. Bu sırada kardeşi Ferhat çıkageliyor. Ferhat, arkadaşı Kaya’ya borçlanmış ve amacı abisinden para almak. Bu arada Kaya’nın sevgilisi Gül de borcu tahsil etmek üzere eve geliyor.
Gül’ü ilk gören de vize problemi yaşadığı için eve geri dönen Can oluyor. Ferhat onları bir arada görünce, Gül’ü Polat’ın sevgilisi sanıyor ve abisini kurtarmak için Can’a Gül’ün kendi sevgilisi Nur olduğunu söylüyor. Nur da ortaya çıkınca işler iyice karışıyor. Mecburen onu da Kaya’nın sevgilisi Gül olarak tanıtıyorlar.
* Yeliz Hanım, sizden de rolünüzü dinleyebilir miyiz? Yeliz Şar: Benim karakterim Gül. Bir mafya babası ile beraber. Eve de tahsilat için geliyor. Aslında müzikholde şarkı söylüyor bu kadın. Ama zor bir hayatı var. Ben “Sev Kardeşim” dizisi için Bursa’da kalırken bir-iki tane böyle arkadaşla tanışmıştım.
* Müzikholde çalışanlarla mı? Yeliz: Pavyon diyelim. Orada çalışanların nasıl bir psikolojide olduğunu biliyorum yani. Gül’ün de hayalleri var. Albüm yapmak istiyor. * Oyunda şarkı söylüyor musunuz? Yeliz: Evet, şarkı da söylüyorum.
* Bunun için ders aldınız mı? Yeliz: Yok, almadım. Zaten rol gereği kötü söylemem gerekiyor. * Tolga Güleç’le evlendikten hemen sonra bu oyunun provalarına başladınız. Sıkıntı yarattı mı bu durum? Yeliz: Bir tek balayından döner dönmez provalara başlamak zordu. Ama Tolga da dizisi olduğu için Mardin’e gitti. O yüzden sıkıntımız yok. Huzurlu ve mutluyum.
* Seyirci, bu oyundan ne mesajı alacaklar sizce? Yeliz: Ben yeni evli bir kadın olarak; oyunun ‘karını aldatma, aldatırsan parandan da olursun, başına türlü türlü işler de açılır’ mesajı verdiğini söyleyebilirim! (Gülüyor) Hem çok komik hem de çok mesajlı bir oyun.
Buket: Komik ama normal bir vodvilde seyirci birinci perdenin ortasında gülmeye başlar, bizim oyunumuzda ise 30’uncu sahnede gülmeye başlıyor. * Haftada kaç gün oynanacak bu oyun? Buket: Haftada iki gün şimdilik. Tiyatro isterse üç güne çıkabilir.
* Tiyatrolarda dizi setlerinden daha sıcak bir ortam var gibi geliyor bana. Yanılıyor muyum? Buket: Biz tiyatro yapmayı tercih eden insanlarız. Tiyatroyla geçinen kesimin çok da umurunda değil aslında dizi sektörü. Çünkü yönetmen ve yapımcılar, dizilerinde kendileriyle hemfikir olan veya tanıdıkları kişileri oynatmayı tercih ediyorlar. Ben, ağzını çok fazla tutabilen biri değilim.
Her ortamda görüşlerimi ortaya koyarım, fikirlerimi açıkça söylerim. Bu da insanların işine gelmiyor. * Bu dobralıktan korkuyor olabilirler mi acaba? Buket: Susalım susalım bir yere kadar. Herkesin eyvallah demesiyle bu noktaya geldi işler zaten. Vakti gelince konuşmak lazım. “Bu kim?” dediğimiz insanlara bir bakıyoruz başrol oynatıyorlar.
Ben artık dizi mizi istemiyorum. Çocuğumun da oyuncu olmasını istemem. İyi bir sporcu olsun. Hem alkolü, sigarası, GECE hayatı da olmaz. * Çocuk demişken; Yeliz Hanım siz çocuk düşünüyor musunuz? Yeliz: Ben bir sene kadar istemiyorum. Zaten Tolga da işe başladı. İnşallah dizisi uzun soluklu olur. * Aileler torun istemiyor mu?
Yeliz: Aileler çocuk bekliyor bizden ama kocam bir sene kadar yok, nasıl yapacağız? (Gülüyor) Tabii Allah verirse neden olmasın? * Tolga Bey’le konuşuyor musunuz bu konu hakkında? Yeliz: Tabii tabii. Hatta Tolga isimlerini belirledi bile.
* Hangi isimler onlar? Yeliz: Erkek olursa kendi adını koyacakmış. Kız olursa da Masal olacakmış. Onun kavgasını yapıyoruz bazen. Ben “Ada” diyorum, o “Masal” diyor. Buket: Yeliz çok güzel bir anne olur bence. Benim çocuğumla olan ilişkisini biliyorum, hakikaten çok eğleniyor çocuklarla. Yeliz’de çok büyük bir enerji var. Çocuğuna iyi bakacaktır.
* Yeliz Hanım, sizin evliliğiniz biraz ani mi oldu? Yeliz: Öyle oldu. Tolga dizi anlaşması yapınca, öncesinde evimizi kuralım ve iki ay evli kalalım dedik. O yüzden anlaşma yapılır yapılmaz evlendik.
* Ne hissettiniz evlenirken? Yeliz: Tolga’nın ailesi beni almaya gelene kadar bir şey hissetmedim. Ama “Kapıdalar” dendiği an çok heyecanlandım. Benim annemin de hayali benim evden davullu zurnalı çıkmamdı. Davul zurna çalınmaya başladı, annem de ağlayarak bana bakıyordu, çok duygulandım.
Buket: Ben de o gün Yeliz’in ağzının içine bakıyordum “evet” desin diye. Manyak çünkü, her an her şey yapabilir. O “evet” dedi, ben “oh” çektim. (Gülüyor)
Yeliz Şar: Ben yeni evli bir kadın olarak; oyunun ‘karını aldatma, aldatırsan parandan da olursun, başına türlü türlü işler de açılır’ mesajı verdiğini söyleyebilirim.
