Pınar Altuğ: "Başıma gelen en iyi şey: Kocam"

Pınar Altuğ özel hayatına dair merak edilenleri anlattı...

Pınar Altuğ:

‘Türkiye Güzeli’ seçildiğinde 19 yaşındaydı. O gün bugündür hep göz önünde. Bir televizyon klasiği olan ‘Çocuklar Duymasın’ dizisiyle de yıllardır zirvede. Eşi Yağmur Atacan için, “Var olma, nefes alma nedenim” diyor. Evliliklerinin başından bu yana yaş farkı üzerine yapılan yorumlara cevabıysa net: “Sizi ne ilgilendirir? Ne münasebet canım! Söylenenler bir kulağımdan girer, diğerinden çıkar.” Pınar Altuğ özel hayatına dair merak edilenleri Posta'dan Oya Çınar'a anlattı...

Pınar Altuğ:

* Sizin ‘ailem’ dediğiniz tablonun içi nelerle ve kimlerle dolu? En büyük önceliğim kızım ve kocam. Onlar benim her şeyim. Beni tamamlıyorlar ve nefes almamı sağlıyorlar. Ama devamında benim ve eşimin ailesi. Biz birleştik ve büyük bir aile olduk. Onlar olmadan hayat çok zor olurdu.

Pınar Altuğ:

* Sosyal medya lincinden nasibini en çok alan isimlerden birisiniz. Bunu neye bağlıyorsunuz? Bence bu insanların mutsuzluklarıyla ilgili. Zaten siz özünüzde mutluysanız, hayatınızdan memnunsanız kimseye oradan nefret kusmazsınız. Oturup birine “Senden nefret ediyorum” yazmak ne demek? Arkadaş, burası benim özel sayfam. Nefret ediyorsan ne işin var burada? Keşke zamanlarını daha güzel şeylere harcasalar...

Pınar Altuğ:

Oradan bunu yazacağına git bir ağaca bak, için açılsın. Sosyal medya herkesin psikolojisini bozmaya başladı.

Pınar Altuğ:

Sizin mesafeniz nasıl? Ben yaşarken o kadar o anın içinde oluyorum ki, “Ay şimdi bir yemek yiyorum, dur hemen paylaşayım” demek aklıma gelmiyor. Zaten yemeği asla paylaşmam. İnsanların canları çekebilir. Bana ayıp geliyor. Çocukluğumdan kalma bir alışkanlık. Hâlâ sokakta ulu orta bir şey yemem. Çocukken de avucumun içinde saklardım. Bu konularda biraz geri kafalıyım galiba.

Pınar Altuğ:

Dışarıdan bakanlar en çok aranızdaki yaş farkı konusunda üzerinize geliyor. Evliliklere dışarıdan bakan bir göz yorum yapamaz ki! Kime ne canım! Ben evlenirken onlara mı sordum?Sen o yorumu yaparken kim olarak kendinde bu hakkı görüyorsun, önce bunu konuşmak lazım. Anam mısın, babam mısın?

Pınar Altuğ:

Sen kimsin ki benim evliliğim hakkında yorum yapma hakkını buluyorsun kendinde? Ben ayrılınca beni sen mi alacaksın? Veya Yağmur seninle mi evlenecek? İnsanların mahremlerine bu kadar kolay girme cesareti... Ne münasebet! Herkesin söylediği bir kulağımdan girer, diğerinden çıkar.

Pınar Altuğ:

Kendi ailenizden bu konuyla ilgili yorum aldınız mı? Ailem bana fikrini söyler ama fikrini söylemek başka, müdahale etmek başka. Ben ailemin karşısına çıktım, “Bakın bu Yağmur. Ben bu adamı çok seviyorum, güzel bir ilişki yaşıyoruz” dedim. Orada ailem bile en fazla, “Pınarcım iyi düşündün mü?” diyebilir. Ama ne mutlu bana ki benim ailem hiçbir zaman benim uygun görüp mutlu olduğum bir adamla ilgili bunu bile söylemez.

Pınar Altuğ:

Çok negatif bir şey varsa, o ayrı konu, o zaman söylerler. Sonuçta onlar benim ailem. Ama her zaman “Başımızın üstüne” dediler. Yoksa ay ne münasebet canım! Hakikaten bu yaklaşımı anlamıyorum.

Pınar Altuğ:

Yağmur Bey’in ailesinden hiç benzeri bir yaklaşım oldu mu? Size şöyle enteresan bir anımı anlatayım. Bizim ilişkimizin başlarında kayınvalidem bir ortamdayken, adını vermek istemiyorum ama çok da bilinen, tanınan biri, kayınvalidemin yanına yaklaşıyor ve diyor ki, “Aaa sizin oğlunuz Pınar Altuğ ile berabermiş, sizin oğlunuz genç. O kadın bir de evlenip boşanmış.”

Pınar Altuğ:

Nurdan Anne’nin cevabı şu oluyor, “Sizin çocuğunuz yok galiba” Kadın öyle kalıyor, “Nasıl yani?” diyor. Nurdan Anne: “Çocuğunuz olsaydı onu mutlu eden birinin ne kadar kıymetli olacağını anlardınız” diyor ve konu kapanıyor. Ben böyle bir aileye gelin gittim. Benim ailem de böyle kabul etti kocamı. Biz kocaman mutlu bir aileyiz ve kimin ne dediği umurumuzda değil. Olmayacak da!

Pınar Altuğ:

Siz hep pozitifsiniz. Ne gibi durumlar sizin negatif yanlarınızı ortaya çıkarır? Negatif olduğum zaman da oldu biliyorsunuz. Yağmur benim ikinci evliliğim. Demek ki oluyor, ama o bir şeyle değil de bir sürü olumsuzluk üst üste gelince oluyor. En dayanamadıklarım saygısızlık ve güvensizlik. İkisini kaybedince ipler kopuyor.

Pınar Altuğ:

Tabii bunu zamanla da görüyor ve belki ancak yaşınız ilerledikçe kendinize itiraf edebiliyorsunuz ama ben kocamla her şartta, her yere, her türlü giderim. O benim yanımdayken bana hiçbir şey olmaz. Her anlamda ona güvenirim. Her türlü onunla yola çıkarım. Ne gerekiyorsa yaparım. Tabii zamanla öğreniyorsunuz, aslında bu da sizin elinizde. Karşınızdakinin size saygısızlık yapmasına izin vermek de yine sizin elinizde.

Pınar Altuğ:

"Mesela şunu düşünün. Ben eşimden 9 yaş büyüğüm diye bana o kadar laf etme hakkını kendinde görenler, erkek büyük olduğu zaman neden sesini çıkarmıyor? Bu ülkede 9 yaşında gelin olan çocuklar var yahu! Bir düşünün... Ben kocamla evlendiğimde o 25’ti 26’sında da baba oldu. Türkiye’de bir kesim için bu yaş geç bile. Ama bir kesime göre de ben evlendiğimde Yağmur çocuktu. Ben deliyim ya, bir çocukla evlendim. Manyağım çünkü! Anlayan, beri gelsin. Ne diyelim..."

Pınar Altuğ:

Su nasıl bir çocuk? Karakteri kime benziyor? İçi ben dışı baba. Aslında içi daha çok annem. Anneannesine çok benziyor. O da Kova burcu. O yüzden canımıza okuduğu da çok oluyor (Gülüyor).

Pınar Altuğ:

Hayatta başınıza gelen en iyi şey ne? Önce kocam sonra kızım. Çünkü o olmasa kızım da olmazdı.

Pınar Altuğ:

“Keşke” dediğiniz herhangi bir şey var mı? Annemle babam keşke Yağmur’u ve Su’yu görebilseydi.

Pınar Altuğ:

Pınar Altuğ:

Bu magazin haberleri de ilginizi çekebilir: