Engin Günaydın: Televizyonu bırakıyorum!

“Vavien”den sonra ikinci kez kendi yazdığı senaryo ile sinema seyircisinin karşısına çıkıyor Engin Günaydın. Oyuncu, “İçimdeki Ses”i ve özel hayatıyla ilgili aldığı yeni kararları ilk kez Kelebek’e anlattı.

Engin Günaydın: Televizyonu bırakıyorum!

* “Vavien” ve “Yeraltı” ile ödüller aldınız. “İçimdeki Ses” yeni ödüller getirecek mi?

- Senaryo, yönetmen, sanat ve görüntü yönetmenliğinde ödüllere adayız bence... En iyi kadında da iddiamız var.

* Leyla Lydia Tuğutlu’yu daha önce yan rollerde gördük. Şimdi başrol oyuncusu olarak karşımızda. Gelecek vaat eden bir oyuncu mu?

- Leyla kendini geliştiren, konsantrasyona önem veren, dikkatli, oyunculuğunu sorgulayan biri. İlk başta daha yıldız isimlerle çalışmayı planladık. Ancak sonra bu filmde oynayacak kişinin filmle yıldızlaşmasına karar verdik. O yüzden ünlü biri yerine gelecek vaat eden bir ismi tercih ettik. Sonuçta istediğimiz oldu.

* Bu hafta iki yerli film daha vizyona giriyor. Gişe beklentiniz nedir?

- Filmi izleyenler gişesinin bol olacağını söylüyor. Bu beni çok sevindiriyor. Çünkü önümde senaryosu hazır ama yüksek maliyetli bir filmim daha var. Adı “Ağlamak Yok”. Eğer iyi bir gişe olursa “Ağlamak Yok”un önü hemen açılacak. Bir de tabii ki “Hücreler” adlı büyük prodüksiyonlu tiyatro projem var. Yapmayı planladığım diğer proje ise “Sonra radyo, sonra oratoryo, sonra çıkmaz sokak”...

* “İçimdeki Ses” rol aldığınız “Yeraltı”, “Vavien”, “Yazı Tura”dan oldukça farklı. Bir romantik komedi ve gişe filmi...

- Seyirciyle ilişkisi çok yüksek bir film diyebiliriz. Kendi dünyasında kaybolmayan, seyircinin ruh dünyasını çok önemseyen bir film. Bunu yaparken de ucuzluğa kaçmayan, hikayesi özgün olan bir yapım. Hollywood’da gördüğümüz romantik komediler tadında. Benim rolümü Hugh Grant, Leyla’nınkini Cameron Diaz oynuyor diye düşünün. “İçimdeki Ses” özgün, samimi bir İstanbul filmi.

Bu magazin haberleri de ilginizi çekebilir: