Engin Öztürk: Dünyanın en aşağılık adamı da olabilirim

Engin Öztürk: Dünyanın en aşağılık adamı da olabilirim

Onu ilk olarak ‘Fatmagül’ün Suçu Ne?’yle, daha sonra da ‘Muhteşem Yüzyıl’ın ‘Selim’i olarak tanıdık.

Engin Öztürk: Dünyanın en aşağılık adamı da olabilirim

Her iki dizide de karakteri ile pek sevilmese de durum gerçek hayatta tersi oldu.

Engin Öztürk: Dünyanın en aşağılık adamı da olabilirim

Evet, hakkında çok yazılıp çizilmedi, o sakin duruşu hep vardı, ama açık kumral saçları, kızıl sakalı ve avrupai tipyle dikkatleri çekmişti.

Engin Öztürk: Dünyanın en aşağılık adamı da olabilirim

28 yaşındaki Engin Öztürk’ten bahsediyorum. Gözlemlediğim kadarıyla son derece mütevazı, nazik ve hakkaniyet sahibi olan ve önümüzdeki dönem, bir doktor olarak karşımıza çıkacak Öztürk ile Esquire konuştu...

Engin Öztürk: Dünyanın en aşağılık adamı da olabilirim

Onunla buluşmadan bir gün önce gerçekleştirdiğimiz kapak çekimi esnasında bir karar almıştık.

Engin Öztürk: Dünyanın en aşağılık adamı da olabilirim

Buluştuğumuzda doğup büyüdüğü toprakları ya da çocukluğunun derinlerine inerek bugüne kadar nasıl bir hayat yaşadığını konuşmayacaktık.

Engin Öztürk: Dünyanın en aşağılık adamı da olabilirim

Konu konuyu açardı ne de olsa. Zaten bilen biliyor; onu ilk önce ‘Fatmagül’ün Suçu Ne?’ ve ardından ‘Muhteşem Yüzyıl’ın ‘arızalı’ Selim’i olarak tanıdık.

Engin Öztürk: Dünyanın en aşağılık adamı da olabilirim

Kimi için Kıvanç Tatlıtuğ’nun ‘kopyası’ kimi için de İskoçları andıran ‘değişik’ bir tipti.

Engin Öztürk: Dünyanın en aşağılık adamı da olabilirim

Halbuki Eskişehirli, üniversite eğitimini tiyatro üzerine almış, asker bir baba ve ev hanımı bir annenin dördüncü çocuğu olarak dünyaya gelmişti.

Engin Öztürk: Dünyanın en aşağılık adamı da olabilirim

Son derece sıradan bir yaşam standardına sahip bir ailenin içinde yetişerek ve üstelik önünde hiçbir örneği olmadan oyuncu olma kararı nasıl alınmıştı, insan ister istemez merak ediyor...

Engin Öztürk: Dünyanın en aşağılık adamı da olabilirim

“Bende bir yerden bir şey çıkacaktı. Aksini düşünemiyorum bile!

Engin Öztürk: Dünyanın en aşağılık adamı da olabilirim

Sanırım olmayan bir şeyleri var etmek, canlandırmak ve eğlenmek gerekiyor hayatta. Resme yönelseydim de yine iyi bir şeyler çıkardı ortaya.

Engin Öztürk: Dünyanın en aşağılık adamı da olabilirim

Küçümsüyorum ya da beğenmiyorum gibi algılanmasın ama mesela bir bankacı olmak bana göre çok ‘iş’.

Engin Öztürk: Dünyanın en aşağılık adamı da olabilirim

Sadece hayatı kazanmanın ya da hayatını idame ettirmenin bir yolu gibi geliyor.

Engin Öztürk: Dünyanın en aşağılık adamı da olabilirim

Yaptığım zaman insanları eğlendirdiğim ve bu yüzden mutlu olduğum için işimi seviyorum.”

Engin Öztürk: Dünyanın en aşağılık adamı da olabilirim

Henüz sanatçı olamadım Doğuştan sanatçı ruhuna sahip olmakla ilgili bir şey bu belki de... Bu tezimi hemen kendince çürütüyor. Çünkü Engin’e göre, işin içine ‘sanatçı’ kelimesi girdiğinde insanların kendilerini çok yüksek bir yere koyduğunu düşünüyor.

Engin Öztürk: Dünyanın en aşağılık adamı da olabilirim

Ama alaylı da değil ki... Kaç yıl emek vererek işin eğitimini almış, emek vermiş.

Engin Öztürk: Dünyanın en aşağılık adamı da olabilirim

“Alaylı sanatçı da var, ben işin o taraflarına hiç takılmıyorum. Ben Engin olarak işin eğitimini almayı tercih ettim. En azından işin eğitimini alarak bu işlerin daha düzgün olacağını düşündüm.

Engin Öztürk: Dünyanın en aşağılık adamı da olabilirim

Şimdi kendime yine soruyorum, ‘Sanatçı mıyım ben?’ diye... Hayır, değilim. Ben sanatçılığı, bizlerin yaptığından daha yüksek bir yerlere koyuyorum.

Engin Öztürk: Dünyanın en aşağılık adamı da olabilirim

Bana göre bir Münir Özkul, bir Fazıl Say ya da Picasso birer sanatçı. Anlatabiliyor muyum? Hiç olmayanı yaratmakla ilgilidir sanatçılık. Yine sorayım, ‘Sanatçı mıyım?’ Şu seviyede henüz olmadığımı düşünüyorum.”

Engin Öztürk: Dünyanın en aşağılık adamı da olabilirim

Dünden beri geçirdiğimiz vakit çerçevesinde algıladığım kadarıyla öyle göründüğü gibi ‘cool’ bir adam değilsin. Aksine muhatap olduğun herkese son derece sıcak ve kibar bir yaklaşımın var. İnsanlarla arandaki sınırı nasıl belirliyorsun? Sonuçta artık ‘ünlü’ birisin. Ünlü olmak sende bir şeyler değiştirdi mi?

Engin Öztürk: Dünyanın en aşağılık adamı da olabilirim

“Kapalı bir çevre oluşturdum diyeceğim ama yanlış anlaşılmasın... Kendimi kapatıyorum, derken insanlara karşı bir tutum değil bu. Ekstra olarak kendimi açmadan sınırlarımı çiziyorum. Aslında şöyle bir şey; bir şey için insanlarla ilişki kurmuyorum. On yıl önce birini her ne sebepten dolayı hayatıma soktuysam ya da neden hayatımdan çıkarmışsam, bugün de böyle. Ünlü olmak ya da tanınmak bir şey değiştirmiyor bana göre.

Engin Öztürk: Dünyanın en aşağılık adamı da olabilirim

Enerji muhabbeti var ya, bence tamamen bununla ilgili. Mesela şu anda seninle oturup konuşabiliyoruz, demek ki enerjimiz tutmuş. Suratlarımıza bakmadan kös kös oturuyor da olabilirdik. Konuşabiliyoruz; dolayısıyla sen, arkadaşım olma özelliğine sahip oluyorsun benim için. Tanınmaya başladıkça ya da dediğin gibi ünlü olduktan sonra tabii ki çevrenizdeki insan sayısı artıyor. Saçma sapan insanlar da denk geliyor, çok iyileri de! İşte o saçma sapanlarla iyileri ayıklamak tamamen yeteneğinize kalıyo

Engin Öztürk: Dünyanın en aşağılık adamı da olabilirim

Vicdandan çok korkarım İnsanın kendini eleştirmesi ve eleştiri yönünde kendine çekidüzen vermesi elbette güzel bir huy. Peki Engin, kendisinde en çok hangi yanı seviyor?

Engin Öztürk: Dünyanın en aşağılık adamı da olabilirim

Ailesinden sonra hayatta en önem verdiği şey; arkadaşlık. Hani ‘arkadaşlık, dostluk ve bir olmak’ deriz ya, bu değerlere oldukça önem veriyor ve tam bir arkadaş canlısı olduğunu da ekliyor: “Bugüne kadar beni kötü yönde etkileyen arkadaşlarım da oldu, zarar görmüşlüğüm de var. Arkadaştan zarar gördüm ama hiçbir zaman arkadaşlıktan bir zarar görmedim. Ha, arkadaşın bir gün gelir de senin baktığın taraftan bakmazsa, farklı yönlere dağılırsın. Ancak gerçek dostluklarla çoğalmak, çok güzel bir şey.”

Engin Öztürk: Dünyanın en aşağılık adamı da olabilirim

Kendini izlerken çok eleştirir misin? “Kendimi izlemeyi çok tercih etmiyorum ama izlediğim zaman çok eleştirdiğim doğrudur.” İlahi gücü ve kadere inancının ne kadar olduğunu soruyorum bu kez...

Engin Öztürk: Dünyanın en aşağılık adamı da olabilirim

“Bildiğimiz anlamda kadere inanmıyorum. Şöyle söyleyeyim; attığım adım kadar beni yönlendirebilecek bir kadere inanmıyorum. Ama bazen öyle şeyler başınıza geliyor ki, ‘E, zaten biz burada buluşacakmışız.’ diyorum. Sonuçta kadere inansak da, inanmasak da ‘Bu böyle olacakmış.’ diyoruz.”

Engin Öztürk: Dünyanın en aşağılık adamı da olabilirim

İlahi bir korku yaşıyorsun o halde... “Allah korkum çok büyüktür. Allah’ı vicdan olarak algıladığım için vicdandan çok korkarım.”

Engin Öztürk: Dünyanın en aşağılık adamı da olabilirim

Kadınlardan korkar mısın? Arkadaşlıkta değil ama özel ilişkilerimde kadınlardan çekindiğim noktalar var. Çünkü kadınlar farkında olmadan ilginç bir psikolojiye ve beyin yapısına girebiliyor. Erkekler daha düz. Erkeklerin hissettikleri, yaşadıkları dümdüz Hissettiği gibi yaşar erkekler.

Engin Öztürk: Dünyanın en aşağılık adamı da olabilirim

Kadınların öyle olduğunu düşünmüyorum. Hissettiği kırmızı ise çok rahat bir şekilde siyahı yaşayabilir bir kadın. Yani erkek nasıl yalan söyleyeceğim diye kırk takla atarken kadın o yollardan çoktan geçmiş oluyor.”

Engin Öztürk: Dünyanın en aşağılık adamı da olabilirim

Sen kırk takla atarken yolları çoktan geçen kadınlardan biri seni aldattı mı peki? Evet, aldatıldım. Konservatuvardayken başıma gelmişti.

Engin Öztürk: Dünyanın en aşağılık adamı da olabilirim

Bu, ilişkilere ya da kadınlara olan güvenini kırmadı mı? Hayır. İşte kadınlara ‘insan’ olarak baktığım için güvenim kırılmadı. A kişisi ile B kişisini niye bir tutayım? Paranoyadan başka bir şey vermez bu bana! Ne hakkım var, A’dan gördüğümü B’ye yapmaya!

Engin Öztürk: Dünyanın en aşağılık adamı da olabilirim

Takdir ettim valla, hakkaniyetli bir adamsın... İyi bir insanım diyemem ama hak yememeye özen gösteririm. Belki geçmişte hak yemişimdir, ileride de yiyebilirim ama inan bu farkında olmadan olmuştur ya da olur. Hak konusu gerçekten özel bir konu benim için. Vicdan konusunda korkarım. Hak yersem orada yargılanırım.

Engin Öztürk: Dünyanın en aşağılık adamı da olabilirim

Engin Öztürk: Dünyanın en aşağılık adamı da olabilirim

Bu magazin haberleri de ilginizi çekebilir: