Ertunga: Turabi'ye saygım...
- 23.04.2014 18:32
Dünyanın en zorlu yarışması Survivor’a geçen hafta veda eden isim olan Ertunga adadan döndükten sonra ilk defa Acunn.com’a konuştu.
Acunn.com’dan Burak ERAT’ın sorularını yanıtlayan Ertunga başta ada hayatı olmak üzere Survivor’da yaşadıkları ve dışarıya çıktığı andan itibaren gözlemledikleri hakkında çok önemli açıklamalarda bulundu…
Survivor serüveniniz nasıl başladı ve gelişti? Survivor’a katılmamın asıl fikir babası San Francisco’da yaşayan kuzenimin eşi Afif’tir. Geçen sene ağustos – eylül gibi beni arayarak deli gibi bir Survivor izleyeni olduğunu söyledi ve benim de kesinlikle bu yarışın içinde olmam gerektiğini belirtti.
İlk başlarda pek oralı olmasam da daha sonra Survivor’ın geçen sezonlarına dair videoları da izledikten sonra gerçekten benim bu deneyimi yaşamam gerektiğini hissettim ve İstanbul’a gelip başvurumu yaptım. Girdiğim ilk toplantıda seçileceğimi zaten hissetmiştim ve daha 6 toplantıya daha girdim ve en sonunda 400.000 kişi arasından seçilen o şanslı kişilerden biri oldum.
Survivor öncesi ve sonrası hayatınızda neler değişti? Bir kez daha söyleyeyim Survivor’a 400.000 kişi arasından seçilebilmek bir nimetti . Acun beye buradan tekrar tekrar çok teşekkür ediyorum. Çocuklarımın doğumlarını ayrı bir yere koyarsam Survivor benim hayatımdaki en büyük tecrübe ve anı oldu.
Yani böyle bir macerayı kendim istesem kendi imkanlarımla yaşamam imkansızdı ve böyle bir ekiple böyle büyük bir prodüksiyonla ülkenin 1 numaralı programında haftanın 3 günü Türk halkının huzuruna çıkıp kendimi tanıtmam benim için çok büyük bir nimet.
Survivor size “hayatımda asla yapmam” dediğiniz bir şey yaptırdı mı? 48 gün boyunca aç kalacağım aklımın ucundan hiç geçmezdi fakat nedense açlığı da hiç hissetmedim o kadar süre boyunca sadece Hindistan cevizi ile beslenmemize rağmen siz düşünün çok yağ oranım olmamasına rağmen 48 günde 10 kilo verdim.
Peki yaş olarak diğer yarışmacıların hepsinden büyük olmanızın sizin için en büyük avantajları ve dezavantajları nelerdi? En büyük avantajım tabii ki de hayat tecrübem, iş hayatım ve aile hayatımdı diğer yarışmacılara nazaran çok üst seviyedeydi ki ben zaten Survivor hem mental hem de fiziksel olarak çok iyi hazırlanıp gelmiştim.
Fiziksel olarak ise başlarda kuvvetsiz kalmış olsam da daha sonralarında verdiğim kilolarla birlikte hızımı da arttırdım ve oyunlarda da başarılı bir ivme yakaladım. Açıkçası yaşımın pek dezavantajını yaşadığımı söyleyemem adada.
Peki Survivor’dan elendikten sonra yaşadığınız en büyük pişmanlık ne oldu? Tek bir pişmanlığım var o da Berna ile Sahra’nın birbirlerine girdikleri o akşam olaya tam zamanında müdahale edemememdir.
Olay çok hızlı ve ani gelişti sonuç olarak bende zamanında müdahale edemedim ve ne yazık ki adamızın en başarılı isimlerinden biri olan Berna’nın elenmesine neden oldu bu olay. Bu olay dışında ise hiçbir pişmanlığım olmadı başka.
Elendiğiniz hafta Turabi, Sahra’nın ada konseyinde sizin isminiz yazmasını size yapılmış bir ihanet olarak değerlendirmişti. Siz bunun hakkında nasıl düşünüyorsunuz? Sahra cidden size ihanet etti mi? Ben şöyle söyleyeyim… Ben her zaman takım arkadaşlarıma en başından beri fikirlerinizde ve düşüncelerinizde özgür olun dedim ve benim ismimi yazanlarında kim olacağını asla sormayacağım dedim.
Mesela Samanta ilk konseyde ünlüler adasına göndermek için daha sonrada ada konseyinde adadan gitmem için ismimi yazmıştı fakat ben hiçbir zaman Samanta’ya ‘beni neden yazdın’ di,ye sormadım sormamda. Sahra da orada fikir ve oy özgürlüğünü kullandı ve benim ismimi yazdı demek o zaman orada onu yapması gerekiyormuş.
Sahra sizi yazmasına oyunlardaki başarısızlığınızı neden göstermişti. Fakat istatistiklere bakacak olursak siz Mert ve Müge’den daha başarılıydınız oyunlarda. Sahra’nın bu yorumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Buna kesinlikle katılmıyorum. Aynen dediğiniz gibi ben Mert’in de Müge’nin de oyunlarda benden daha başarılı olduğunu sanmıyorum ben oyunlarda gayet te başarılıydım.
Oyunlar dışında ben her zaman adada kavgaların önüne geçen ve oyunlarda düşen motivasyonu yeniden ayağa kaldıran kişiydim. Ayrıca Sahra şunları da hatırlamalı ki karşı takımın en iyi isimleri olan Gökhan, Ahmet ve Tolga’yı da defalarca oyunlarda geçtim ve galip geldim.
Adadan ayrıldıktan sonra yaşananları dışarıdan izleyince sizi hayal kırıklığına uğratan bir isim oldu mu? Hayır asla olmadı. Onlar benim takım arkadaşlarımdı ve hiçbir zamanda saygıda bana kusur etmediler.
Adada kendinizi en yakın hissettiğiniz isim kimdi? Adada zamanla Turabi ile çok yakınlaştık. Turabi çok doğru bir çocuk, Turabi Anadolu’dan gelmiş bir çocuk ve yaklaşık 10-11 senedir kendi hayatını kendi kazanan kendi ayakları üzerinde durabilen bir çocuk benim ona saygımda çok büyük bu bakımdan.
Fakat Turabi dışında diğer tüm isimlere de saygım ve sevgim çok büyüktü elbet herhangi bir tartışma yaşadığım yada bir kırgınlığım olan bir isim hiç olmadı adada kaldığım sürece. Şunu da ekleyeyim hatta adadan elenen ilk isim olan Ekrem’de benim isim babamdır yani bana ‘baba’ lakabını takan da odur.
Peki sizce Berna – Sahra kavgasında kim haklıydı? Bence ikisi de haksızdı. Çünkü ikisi de birbirlerine hakaretler yağdırdılar.
Peki olayı asıl başlatan kimdi size göre? Olay orada başlamadı çünkü Sahra da, Berna da ağızlarına geleni direkt dışarıya söyleyen insanlar içlerinde tutamıyorlardı ve bu yüzden bir çok kez daha tartışmışlardı ufaktan. İkisi de hoşgörü ve sabra sahip olamayınca gün geldi ve bu birikimlerinin patlamasını yaşadılar.
Berna, Sahra’ya Yiğit’i savunmak için çıkıştı ve daha sonrasında yaşadığı olay sonrası diskalifiye oldu. Peki Berna’nın diskalifiyesinin hemen ardından Yiğit’in Sahra ile yakınlaşmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Ben açıkçası çok şaşırdım! Yiğit aslında Berna ile kanka kıvamındaydı fakat o kavganın olduğu esnada bile Yiğit kılını kıpırdatmadı ben ayırmaya girdim.
Aslına bakacak olursak Yiğit ve Sahra hiç konuşmuyorlardı adada hatta Sahra arada Yiğit’e hakaretler yağdırırdı hep ‘sen çok tembelsin, adada hiçbir şey yaptığın yok’ şeklinde fakat daha sonra Yiğit SMS oylamalarında Turabi’yi tahtından indirip birincilik koltuğuna oturunca daha sonra Berna da diskalifiye olunca hem Sahra hem de Müge Yiğit’in tarafına doğru kaydılar ve adada tüm dengeler değişti
Bu hafta SMS oylamasında Turabi tekrar birinci çıktı. Bu durumdan sonra sizce Sahra’nın Turabi’ye bir geri dönüşü olur mu? Olmaz bence ama Sahra dönecek olsa da Turabi onu bir daha asla yanında kabul etmez. Yani durum buraya kadar geldikten sonra Sahra geri dönüş yaparsa hayattaki en büyük şaşkınlığım olur.
Peki Yiğit’in haftalar sonra birinciliği yine Turabi’ye kaptırmasını neye başlıyorsunuz? Benim orada çorbada tuzum var. Şöyle söyleyeyim Turabi ilk haftalarda çok agresif ve kabaydı özelliklede Mert ve Yiğit’in üstüne çok gitti. Fakat bir gün barakada yatarken Turabi’yi ciddi ciddi karşıma aldım ve nasihatlerde bulundum Allah için her zamanda dinlemiştir beni adada.
O gün Turabi’yi dışarıdan nasıl görünebileceğini açıkça bir şekilde yüzüne vurdum. Artık güler yüzünü gösterip insanlarla iletişim kurmasını gerektiğini hatırlattım ve o günden sonra Turabi’de cidden çok olumlu değişimler oldu. Öncelikle tüm arkadaşlarından özür diledi yaptıkları için ve sonrasında da eski agresif tavırlarının çoğundan da vazgeçti.
Müge’nin gönüllüler adasında son 4’e kalmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Müge bugüne kadar hiçbir kavgaya, tartışmaya, polemiğe karışmadı hep uzakta durdu oyunlarda da hep elinden gelenin fazlasını yapmaya çalıştı, yaptı yada yapamadı o ayrı bir konu ve bence çok cici bir kız ve bu efendiliğiyle de adada kalmayı hak ediyor diye düşünüyorum.
İlk ada konseyinde Akın ünlüler takımına gönderilen isim olmasaydı gönüllüler adasında durum daha farklı olur muydu? Akın çok güçlü ve kuvvetli bir çocuk ben bunun daha gitmeden önce yaptığımız toplantılarda farkına varmıştım.
Ben zaten Akın’ı yazmamıştım o konseyde Ekrem’i yazmıştım çünkü Ekrem çok formsuz gelmişti adaya ama Turabi ile Sahra’nın, Akın ile olan tartışmaları daha adaya inmeden uçakta başlamıştı onun için ben zaten Turabi eve Sahra’nın Akın’ı karşı takıma yollayacaklarını tahmin ediyordum. Bana göre strateji olarak çok yanlış bir hareketti.
Ünlüler takımından hiç size karşı ters ve saygısızca bir tavırla karşılaştınız mı? Hayır kesinlikle. Benim takım arkadaşlarım bana ne kadar saygılıysa ünlüler takımındaki arkadaşlarda en az onlar kadar saygılıydı. Bir kere Ahmet Dursun ile ufacık bir olayımı oldu, bir ödül oyunun Ahmet oyunu kazandıktan sonra sevincini biraz abartınca ‘arkadaşlar biraz saygı çerçevesinde sevinelim’ diye uyardım fakat hemen sonrasında da Ahmet zaten hemen gelip özrünü diledi ve o konuyu da orada kapattık.
Peki Turabi’nin kazandığı oyunlar sonrası ünlüler takımına karşı yaptığı hareketleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Bence hiç hoş değil, Turabi’yi de defalarca uyardım bu konuda fakat kendisi dansçılıktan geldiği bu tarz hareketleri ve kareografileri çok seviyor.
Turabi’nin bu haftadan sonra yeniden elde ettiği birinciliği koruyabileceğini düşünüyor musunuz? Ve bu saatten sonra gönüllüler adasındaki favoriniz kim? Bence Turabi bundan sonra tahttan düşmez çünkü akıllandı ve hatalarını biliyor artık. Bu şans ona ikinci kez geldi artık ayağını denk almalı çünkü daha önce çıktığında da kendini tahttan kendi düşürdü.
Benim favorimde Turabi fakat her şeye rağmen Yiğit’in de onu zorlayacağını düşünüyorum. Ama Turabi’nin karnı tok olduğu sürece kesinlikle Turabi!
Peki ünlüler takımında favoriniz kim? Beni o takımda en çok etkileyen isim kesinlikle Merve. Merve inanılmaz hırslı ve yetenekli bir kız özellikle de o denge oyunlarında sanki düz zeminde yürüyormuş gibi. Erkeklerden ise Akın hem çok güçlü hem de çok zeki bir çocuk yani gücünün kuvvetinin yanına zekasını da ekleyince gayet komplike bir yarışmacı oluyor.
Peki ünlüler adasında Tolga ve Duygu’nun arkadaşları ile yaşadıkları tartışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz? Esasında ben son hafta Akın’ın Tolga’ya karşı tavırlarına ve konuşmalarına çok üzüldüm çünkü Tolga’yı bayağı bir dışladı bence yanlış yaptı sonuçta ne kadar anlaşamasan da aynı takımda yer aldığın bir kişiyi bu kadar dışlamak hiç doğru bir olay değil.
Tolga hangi oyunda denk geldiysem hep canını dişine takarak yarışan bir yarışmacıydı. Hatta hiç unutmuyorum ilk haftalarda kovalarla oynanan bir ödül oyununda Akın’ın Tolga’ya bir bağırması bir üstüne yürümesi vardı mesela orada Tolga sessizliğini koruyarak çok büyük bir efendilik örneği sergiledi yani sonuçta o hareketleri dışarıda sokakta yada kahvede yapsan kavga sebebi.
Peki Sahra’nın son hafta ada konseyinde Akın’ı karşı takıma gönderdikleri için duyduğu pişmanlığı dile getirmesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Sahra orada çok saygısızca davrandı. Sonuç olarak sen orada tüm takım arkadaşlarınla bir şeyleri kazanmak için bir mücadele veriyorsun ve herkesin bir çabası var takım içinde, oyunu kaybettikten sonra herkesin içinde dönüpte karşı takımdan birini bu kadar övüp özür dilemesi hem takım arkadaşlarına hem de kendisine yaptığı büyük saygısızlıktı.
