Ferhat Göçer: Eğer Ömür'ü aldatırsam...
- 20.08.2014 12:59
Hafta Sonu dergisi, Ferhat Göçer ile yeni çıkan albümünü, Sarıyer Spor Kulübü’ne Asbaşkan olmasını, MSG Başkan Yardımcılığı’ndan aşka kadar hayatının mihenk taşlarını konuştu... İşte bildiğiniz ve bilmediğiniz yönleriyle “düetlerin kralı...”
‘Silinmeyen Hatıralar’... Eski bir Erkin Koray şarkısını yorumlayarak bizi bu yaz yine şaşırttın. Catwork, yani İzmirli iki genç DJ-prodüktör Baran ve Burak, bana iki şarkı ile geldiler. Biri ‘Silinmeyen Hatıralar’, diğeri de Aysel Gürel’den ‘Haydi Gel Benimle Ol’.
“Abi biz, bu şarkıların altyapısını, izinlerini her şeyini hallettik ama seninle çalışmak istiyoruz” dediler. Şarkıları yaptık, şimdi gittikleri mekanlarda harıl harıl şarkımızı çalıyorlar.
Türkiye’de rakibin olduğunu düşünüyor musun? Müzik zaten rekabettir ama tatlı bir rekabettir. Buradaki rekabet sözcüğü tehlikeli bir kelime. Ne demek lazım? Meslektaş diyelim. Müzik bir zevk işidir. Rekabet sözcüğünü çok çirkin buluyorum. Her zevkin kendi takipçisi vardır.
Biliyorum; son ayrılıp barışmanızla ilgili konuşmayacaksın. Ömür’e “Senin hakkında konuşmuyor Ferhat” dedim. “Akşam mahvedeceğim onu” dedi. Haberin olsun. Mahveder, doğru. Yandık (kahkahalar). Özel hayatımız hakkında kimseyle konuşmuyorum. Biz de her çift gibi küsüyoruz ve barışıyoruz.
Niye evlilikten bu kadar korkuyorsun? Korku değil. Doğru zamanda, doğru şekilde olmalı. Şu an olacak bir şey değil. Yoğun bir gündemimiz var, şu anda düşünmüyoruz. Kafayı kaldırıp, bunları düşünecek vaktim bile yok. Bak, nasıl ağır bir tempodayım, görüyorsun.
Tüm albüm fotoğraflarında ve kliplerinde siyah V yaka, tişört giymişsin. Neden hep aynı şeyi giyiyorsun? (Gülüyor) Çünkü yakıştığını düşünüyorum, kendimi iyi hissediyorum. Bu modeli bulduğum her yerden alıyorum. Evde en az 40 tane böyle tişörtüm var.
Sarıyer Spor Kulübü’ne Asbaşkan oldun, bunun kariyerini etkilemesinden korkuyor musun? Sarıyer’in pozisyonu üç büyükler gibi değil. Her şeyden önce, çok daha soft ve sempatik bir kulüp. Ha, bunu düşünerek mi girdim? Hayır. Fakat senin sorduğun bu şeyleri ben de düşündüm. Tabii ki, rakipleri de var.
Ben de Türkiye’ye mal olmuş bir sanatçıysam, hareketlerime ve konuşmalarıma dikkat edeceğim. Takımların kurumsal ve sportif hassasiyetine dikkat ederek bu yolda yürüyeceğim. Benden öyle fanatik yönetici lafları bekleyemezsin. Önceliğim Sarıyerspor’un iyiliğidir her zaman.
Mesela, bugün Abdürrahim Albayrak fanatik bir Galatasaraylıdır ama onu her takımın taraftarı çok sever. Önümde böyle bir örnek varken, hem de arkadaşımdır, o yaparsa ben de bu işi yapabileceğimi düşündüm. Başkanımız Saffet Bey, ben de asbaşkan oldum.
Peki sana sahada küfür edilirse ne yapacaksın? Beni sporcu dostlarım uyardılar, “Tribün çok yaratıcıdır” dediler. Ben de sizler gibi bekliyorum, olabilecek en kötü şeylere kendimi hazırladım.
UNICEF Kültür Elçisi olarak da çalışıyorsun. Sen de Angelina Jolie gibi Afrika’ya gidecek misin? Bu bir buçuk yıldır devam eden bir olay. UNICEF için balolar düzenliyoruz. Görev gelirse nereye olursa olsun gideceğim. Örneğin; Ankara’da şu an çocuklar için yapılacak konserde siz görevlisiniz deniyor, tabii ki hemen atlıyor gidiyoruz. Orada bağış toplanıyor. UNICEF, çok büyük bir kurum çünkü.
Sen hep iyiliği besliyorsun; sevgililerin için kötü konuşmuyorsun. Ömür’le ilgili kendime büyük bir söz verdim. Asla Ömür’ü aldatmayacağım! Arkadaşlarımın önünde de ona söyledim; “Eğer böyle bir şey yaparsam, hepiniz gelip yüzüme tükürün” dedim. Bak, şimdi sana da söyledim. Çünkü aşkta güven duygusu birinci gelir. Güvenemediğin insanı sevemezsin, arkadaş bile olamazsın.
O ateşin onun canlı kalabilmesi için en önemli nesne, güven duygusudur. O insan sana sırtını dönebilecek. Bizim camiamızda sadakat en önemli şeydir. Eğer sevgilini aldatırsan onun onurunu, gururunu zedelersin. Böyle bir şey ile gelemeyecek kimse benim karşıma... Bunu yaptın diye bana asla kimse diyemeyecek. Ben Ömür’ü aldatmam...
