Hande Doğandemir: Beni Kerem gibi seviyorlar

Hande Doğandemir: Beni Kerem gibi seviyorlar

Hande Doğandemir, Sözcü Gazetesi'nden Işık Cansu Canayak'a konuştu. İşte Işık Cansu Canayak kaleminden o görüşme...

Hande Doğandemir: Beni Kerem gibi seviyorlar

Hande Doğandemir, zarafeti, güzelliği, oyunculuğu ve arkasındaki hayran kitlesiyle bugün bir fenomene dönüşmüş durumda. Başrollerini Mehmet Aslantuğ ile paylaştığı, çok yakında başlayacak ‘Racon, Ailem İçin’ dizisini bekleyen hayranları, sabırsızlıkla bu röportajın ne zaman yayınlanacağını da defalarca sordu.

Hande Doğandemir: Beni Kerem gibi seviyorlar

Neticede Instagram fenomeni değilim, gayet mütevazı bir hesabım var ama konumuz beğeni sayısı ise eğer; bugüne kadarki en yüksek beğeniyi Hande Doğandemir’le röportajımızdan koyduğum bir kare aldı.

Hande Doğandemir: Beni Kerem gibi seviyorlar

Alışkın değilim saatlerce beğeni gelmesine, ne olduğumu şaşırdım. Bundan ve gelen yorumlardan iyice anladım ki; Hande tam bir fenomen. Kaç kişi sosyal medyada bu röportajın ne zaman yayınlanacağını sordu, sayamadım.

Hande Doğandemir: Beni Kerem gibi seviyorlar

Bir gençlik dizisi olarak başlayıp kısa sürede yetişkinleri de kapsama alanına alan Güneşi Beklerken’de Kerem Bürsin ile canlandırdıkları Zeynep ile Kerem’in aşkı, çoğu izleyicinin zihninde hâlâ devam ediyor.

Hande Doğandemir: Beni Kerem gibi seviyorlar

“Turnelerde gösterilen ilgiyi hâlâ aklım almıyor. Kızların Kerem’e olan tutkusunu anlıyorum da; bana karşı da benzer bir duyguda olmaları inanılmaz geliyor” diyor. Dizinin hem Hande’ye hem de Kerem’e müthiş bir uğur getirdiği muhakkak. İkisini de tutabilmek artık ne mümkün.

Hande Doğandemir: Beni Kerem gibi seviyorlar

Ankara melankolik bir şehirdir Kendini hemen öyle hızla açan, bir anda samimi olan insanlardan değil. Zarif bir mesafesi var ama bunu soğuk olmaya düşmeyerek vermeyi başarıyor. Ankaralı olmasının bunda payı büyük şüphesiz; bu kente özgü kültür-sanat damarı ve bir parça daha ciddi duruş, Hande’yi de tarif ediyor…

Hande Doğandemir: Beni Kerem gibi seviyorlar

“Ankara enteresan bir yer. Bizim kuşak İstanbul’a göç etmeden önce çok keyifliydi Ankara. Tüm arkadaşlarım, kuzenlerim, annem babam hariç neredeyse herkes İstanbul’da.

Hande Doğandemir: Beni Kerem gibi seviyorlar

Çok sosyal bir şehir değildir, yapacak çok bir şey olmadığı için hep beraber sosyalleşilir ve herkes birbirini tanır. Biri bir gün bana, ‘Neden Ankara’dan bu kadar müzisyen, müzik grubu çıkıyor’ diye sormuştu.

Hande Doğandemir: Beni Kerem gibi seviyorlar

Ben de, ‘Belki gidip müzik dinlenecek çok fazla yer olmadığı için herkes kendi müziğini kendi yapıyordur’ demiştim. Sahiden öyledir. Geçenlerde bir arkadaşımla bizim sektörde ne çok Ankaralı olduğunu konuşuyorduk, ‘Ben bir takım gibi tutuyorum Ankaralıları’ dedi, çok hoşuma gitti bu yorumu. Melankolik bir yanı da var. Gri. Belki bu da insanları üretkenliğe itiyordur.”

Hande Doğandemir: Beni Kerem gibi seviyorlar

Bu arada Hande’yi bu röportaj için yakalamak kolay olmadı çünkü yönetmenliğini Leyla ile Mecnun dizisinden tanıdığımız Burak Aksak’ın yaptığı, İstanbul’un mahalle kültürünün hâlâ canlı olduğu bir semtinde, naif bir hikayeyi anlatan Bana Masal Anlatma’nın turnesindeydiler önce. “O kadar eğleniyorduk ki; turnenin son ayağı Adana-Mersin iptal olmasına rağmen biz istedik gitmeyi. Çünkü seyircilerle canlı canlı karşı karşıya gelmek bambaşka bir sinerji oluyor” diyor.

Hande Doğandemir: Beni Kerem gibi seviyorlar

Derken, onu çok yakında yeniden ekrana taşıyacak, başrolünü dizide babasını canlandıran Mehmet Aslantuğ ile paylaştıkları, polisiye türünün en üretken yazarı Ahmet Ümit’in ‘Kod Adı Racon’ adlı hikayesinden uyarlanan ‘Racon, Ailem İçin’ dizisinin çekimleri başlayacaktı.

Hande Doğandemir: Beni Kerem gibi seviyorlar

Ortaokul ve liseyi, İsviçre’de yaşayan dayıları Fransızca konuştukları için, o da onlara öykünerek Fransızca eğitim veren bir özel okulda okumuş. Ardından Ankara Üniversitesi Sosyoloji bölümüne girmiş, okulun son 6 ayını ise Erasmus değişim öğrencisi olarak Fransa’nın Lille şehrinde okumuş.

Hande Doğandemir: Beni Kerem gibi seviyorlar

Ben de 9 ay Portekiz’de kalan Erasmus şanslılarından olduğum için ortak noktamız, o dönemin ikimizin de hayatındaki en mutlu, en gezmeli tozmalı, eğlenmeli, gülmeli zamanlardan biri olduğu… “Hayatımda aldığım en doğru kararmış” diyor. “Ailemden ilk kez uzağa gittim. Bizim küçücük dünyamızın dışında, çok acayip, kocaman bir dünya olduğunu gördüm. İnsan böyle bir deneyimle çok değişiyor. Hâlâ oradaki arkadaşlarımla görüşüyorum, hatta ilk Facebook hesabımı sırf onlarla konuşabilmek için açmıştım.”

Hande Doğandemir: Beni Kerem gibi seviyorlar

Güneşi Beklerken’den sonra önüne gelen onlarca proje arasından neden Racon’u seçtiğini hem çok iyi biliyor, hem de bu sezgisel bir karar sayılır. Konuyu çok sevmiş çünkü. “Proje önüme geldiğinde sadece senaristi ve Mehmet Aslantuğ’un projede olacağı belliydi.

Hande Doğandemir: Beni Kerem gibi seviyorlar

Ne başka oyuncular, ne de yönetmenin kim olacağı netti. İşin içinde mafya var ama aslında bir aileyi anlatıyor, mafya hikayeleri kadar sert değil. Canlandıracağım Yağmur karakterinin başka bir kimliği daha var, nedeni niçini sürpriz olsun. Karşıma gelebilecek herhalde en güzel karakterlerden biriydi çünkü çeşitliliği, sebepleri, katmanları olan bir kız. Bu senaryodaki karakterleri oynamak istemeyecek bir oyuncu düşünemiyorum.”

Hande Doğandemir: Beni Kerem gibi seviyorlar

“Güneşi Beklerken’den sonra bir süre dinlendim. Çok iyi bir spor hocam var, onunla çalıştık, hâlâ da haftada en az üç gün çalışmaya devam ediyoruz, geri kalan günlerde de yürüyorum.

Hande Doğandemir: Beni Kerem gibi seviyorlar

Başınızda biri olmayınca tembellik yapmak kolay oluyor, böyle olunca mecburen disipline giriyorsunuz. Çok uzun zamanlı değilse de arada bir yerlere kaçtık arkadaşlarımla, Yunan Adaları’na gittik mesela… Her seyahatimde daha önce gitmediğim yerlere gitmeyi, şaşırmayı seviyorum.

Hande Doğandemir: Beni Kerem gibi seviyorlar

O kadar çok görmediğim yer var ki, her fırsatta yeni bir şeyler yapmalıyım. Uzakdoğu’nun her yerini çok merak ediyorum. Çocukluğumdan beri Hindistan’la alakalı her şey beni bir başka çağırıyor. Bir düşkünlüğüm var. Görselliğinden, renklerinden etkileniyorum.”

Hande Doğandemir: Beni Kerem gibi seviyorlar

İnsanların gülmeye çok ihtiyacı var Kısa Yunanistan tatilinden sonra altı hafta sürecek Bana Masal Anlatma’nın çekim süreci başlamış zaten. Bu, aynı zamanda Hande’nin ilk sinema filmi. Çok eğlenceli bir başlangıç olmuş. Filmi izlerken sahiden kahkahalarla gülüyorsunuz.

Hande Doğandemir: Beni Kerem gibi seviyorlar

“Ülke olarak gülmeye, kaliteli komediye ihtiyacımız var demek ki. Burak’ın farklı, zeki bir mizah anlayışı var. Küfür ve bel altı cümleler olmadan, çok bizden karakterle de güldürülebileceğini kanıtlıyor bu film.”

Hande Doğandemir: Beni Kerem gibi seviyorlar

Kardeşim dediğim dostlarım var Hande’nin ki vahşi ve sert bir güzellik. Hatları hatasız, saçları kabına sığmıyor, kocaman siyah gözleri ve bembeyaz teni ile mitolojiden birilerini andırıyor. Bazen soruyorlar, yanıtı hayır, ne dudaklarında ne de dişlerinde bir estetik var, güzelliği yüzde yüz doğal. Gülümseyerek, tane tane konuşuyor. Hayatı da öyle yaşıyor.

Hande Doğandemir: Beni Kerem gibi seviyorlar

Gençliğinde, özellikle ilk İstanbul’a geldiğinde onun da partilediği, kendi cümlesiyle ‘gençlik ateşiyle hayata kafa tuttuğu dönemler’ olmuş tabii ama artık evde dostlarıyla toplanmak daha çok haz veriyor. “Biri ortaokuldan, diğerleri üniversiteden, yıllardan beri hiç ayrılmadığımız bir kız grubum var. Tek çocuk olduğum için onlar artık benim kardeşim. Eğer bu işi yaparken böyle bir desteğim olmasaydı, çok zorlanırdım.”

Hande Doğandemir: Beni Kerem gibi seviyorlar

Stajyerlikten, kamera arkasından başladım “İşe kamera arkasından, stajyerlikten başladım. İşlerin bu raddeye geleceği aklıma gelmezdi. Öyle bir planla çıkmadım yola.” Hande sahiden işiyle ilgili büyük hırsları, fosforlu harfleri olan biri değil. “Aynen öyle” diyor, “Annem de aynı şeyi söyler hep. Okulda da hırslı değildim hiç. Babam bankacı, herhalde hayali öyle garantili bir işim olması olurdu.

Hande Doğandemir: Beni Kerem gibi seviyorlar

Ama ben yapamazdım, oyuncu olmasam da mutlaka bir şeyler üretebileceğim bir işim olurdu. Sosyolojiyi çok bilinçli, isteyerek okudum. Sonunun ne olacağını bilmeden girdim. Hayatta ne olacağını hiç bilemiyoruz ya, herhalde ona güvendim. Planlamadığınızda daha güzel oluyor her şey. İletişim sosyolojisine yoğunlaştım, televizyonda bu alanda bir şeyler yapmak istediğimi biliyordum.”

Hande Doğandemir: Beni Kerem gibi seviyorlar

Zamanı geldiğinde evlilik de annelik de olur Hande, hayatta marjinal köşelere gidebilecek, acayip çılgınlıklar yapabilecek biri değil gibi. Peki, 30’a bir kala kendini nasıl hissediyor? “30 dediğin ne ki daha? Zamansız işler yapıyoruz zaten. 50 yaşında da oyunculuk yapabilirim.

Hande Doğandemir: Beni Kerem gibi seviyorlar

Tabii ki hayata çok daha erken atılıp daha fazla yol almış olabilirdik ama böyle olması gerekiyormuş demek ki. Kamera arkasında bu kadar zaman geçirmek kendi tercihimdi. İyi ki de böyle olmuş.”

Hande Doğandemir: Beni Kerem gibi seviyorlar

Onun da arkadaşlarından evlenen, hatta anne olanlar var. Böyle bir yaş geldi galiba artık. “Aile kurmak, anne olmak kendimi uzak hissettiğim konular değil. Ama zamanı geldiğinde olsun.

Hande Doğandemir: Beni Kerem gibi seviyorlar

İşim o kadar hayatımın merkezinde ve bundan o kadar mutluyum ki, tabii ki birlikte de götürebilirsin hepsini ama zamanlama gerçekten doğru olmalı.”

Hande Doğandemir: Beni Kerem gibi seviyorlar

Hande Doğandemir: Beni Kerem gibi seviyorlar

Hande Doğandemir: Beni Kerem gibi seviyorlar

Hande Doğandemir: Beni Kerem gibi seviyorlar

Bu magazin haberleri de ilginizi çekebilir: