Hande Subaşı 'İçimdeki vahşi kız ortaya çıktı'
- 07.12.2014 19:45
Gazate Vatan'nın Pazar ekinden Banu Duran'ın Hande Subaşı röportajı... Güzelliği tescilli ünlülerden Hande Subaşı... İki yıl önce evlendi ve ekranlara ara verdi. Şimdi Diriliş- Ertuğrul dizisiyle geri dönüyor. Bu kez oldukça iddialı ve farklı bir rolle üstelik. Aykız rolündeki Subaşı at binecek, kılıç kullanacak... Evliliğe alışmakta güçlük çekmediğini söyleyen Subaşı’nın isteği ise ikiz çocuk sahibi olmak.
Ne kadar ara verdiniz ekranlara? İki yıl kadar ama geçen kış Merhamet dizisine konuk oyuncu olmuştum. Bu arada reklam çektim ve bir markanın yüzü oldum.
Gelen teklifleri mi beğenmediniz peki? Evet, içime sinen bir iş olmadı. Yoksa ara vermeyi düşünmemiştim. Son bir yıldır sektörde yaşanan olumsuzluklar da etkili oldu. Sadece iş yapmış olmak için yapmayı tercih etmedim.
Peki neden Diriliş’e evet dediniz? En önemli sebebi dönem işi olması. Aslında bu zamanda dizi çekmek çok riskli ama sonuç ne olursa olsun keyif alacağım bir iş bu. Üstelik bu dönem hiç çekilmedi. Klasik Osmanlı işlerini çok izledik ama bu çok daha öncesine dayanıyor.
Zor mu yoksa kolay mı gidiyor çekimler? Rolümün aksiyon içermesi önemliydi. Diğer oyuncu arkadaşlarım gibi ben de projeye dahil olunca at binme, kılıç ve okçuluk dersleri aldım. Çok zor ama keyifli. At üzerinde dört nala giderken bir yandan da ok atıp adam vuruyorlarmış düşünsenize; eskiden ne kadar zor şartlarda yaşadıklarını anladım.
İçinizdeki vahşi kız yeni dizinizle mi ortaya çıktı? Evet, zaten ben bu tarz işleri seviyorum; keşke daha çok olsa. Dışardan çok naif hatta çıtkırıldım görünüyorsunuz; şaşırdım... Zayıf görünüyorum ama bayağı atletik bir yapım var. Özel hayatımda da sporla ilgili aktiviteleri yaparım; sörf gibi. Dediğiniz gibi çıtkırıldım, zayıf görünüyorum ama içimde bir canavar var. Amazon bir taraf hatta.
Naif misinizdir peki? Duygusal bir insanım; çabuk etkilenirim ve alınırım. Bir yandan da kendime dönük bir yapım olduğu için bir noktadan sonra beni üzmelerine izin vermem. Korumacı bir yapım var açıkçası.
Soğuk göründüğünüzü söyleyen de çok oluyor mu? Tabii ki, bunu okul yıllarımdan beri duyuyorum. Yapım böyle ne yapalım; ilk etapta çok konuşkan, girişken biri değilim. Ancak tanımayanlar için bu benim daha snob, kendini beğenmiş, soğuk bulunmama neden oluyor.
Tanışınca hep “hiç de göründüğün gibi değilmişsin” diyorlar. Bugüne kadar hiç beni üzecek bir şey yaşamadım; belki de insanlarda bana karşı bir çekingenlik de oluyordur.
Az arkadaşınız mı var? Sektör dışından daha çok arkadaşım var diyelim; ama özellikle yapmadım bunu. Bakım sırlarınız neler? Haftada bir kese yaparım. İşin sırrı temiz ve bakımlı olmakta. Kendime bakarım, ilgilenirim. Saçıma da çok kuruduğunda argan yağı sürerim.
Spor yapıyor musunuz? Kapalı alanda yapılan sporu sevmiyorum ama kış aylarında mecburen salonda hocayla çalışıyorum. Normalde bisiklete binerim, su sporları yaparım.
Hayaliniz nedir? Yıllardır istediğim çoğu şeyi yaşıyorum. Ama müzikle ilgili bir şeyler yapabilirim. Albüm veya single olabilir ama müzikle ilgili mutlaka bir şeyler yapacağım.
Dizi süreleri çok uzun; kısalmalı Son dönemde maalesef çok fazla dizi kalktı yayından. Tabii ki aralarında çok iyi, emek harcananlar da vardı ama şanssızlık oluyor bazen. Ben dizimize güveniyorum ama... Şu da var ki bu kadar çok dizinin çekilmesi bir yandan da beni mutlu ediyor çünkü kaç tane aile bu sayede geçimini sağlıyor.
Çok dizi olsun hatta işler birbirini kamçılasın. Ancak özellikle set ekipleri insanlık dışı şartlarda çalışıyor. Bunun nedeni dizi sürelerinin uzunluğu. Süreler kısalmalı, hem böylece daha çok dizi yayınlanır. İzleyici de bu kadar asosyal olmaz. Bir dizi izlemek için tüm geceyi harcıyoruz.
Şehir dışı işler artık zor geliyor Daha yeni evli bir oyuncu olarak, keşke sitcom’da oynasaydım dediniz mi? Demedim. Özel hayatımda ne yaşarsam yaşayayım işle ilgili kendime kısıtlama getirmedim. Kaldı ki eşim bu anlamda bana çok destek oldu; benden öyle bir talebi de olmadı. Evlilik öncesi veya sonrası iş hayatımda bir değişiklilk yaratmadı.
İlerde çocuk olduğunda dizi şartlarını ona göre seçmek zorunda kalabilirim, bilemiyorum. Eskiden çoğunlukla şehirdışı işlerde rol aldım. Ancak yaş ilerledikçe bazı şeyler daha zor gelmeye başlıyor. Öncelikleriniz farklı oluyor; tabii ki çok beğendiğim bir proje olursa yine şehir dışı çalışırım ama bu konuda bir sıkıntım yok ama kendi adıma şehirde artık eviniz, düzeniniz var. Sosyal hayatınız var.
Şehir dışı işte bunlardan uzak kalıyorsunuz; o yüzden çok tercih etmiyorum. Ancak çok çok içime sinen bir iş olmalı ki buradaki düzenimi bırakayım.
Evlenince iş hayatınızda bir şeylerin değişeceğinin beklenmesi size komik mi geliyor? Saçma tabii ki. Ben zaten baştan o konuda kendimi iyi ifade ettiğimi düşünüyorum. Ne eşim benden bir değişiklik istedi ne de ben onun işi gücü, yaşam tazrıyla ilgili bir değişiklik istemedim. O anlamda şanslıyım; bırakın rahatsız olmayı bana çok destek olan biri var yanımda.
Yeni evli sayılırsınız. Neydi eşinize evet demenizin nedeni? Eşim de benim gibi dışardan daha soğuk görünür ama çok esprilidir. Evde de çok eğleniriz. En çok güldüğüm kişidir. Kıskanç mıdır peki? Değildir, mutlaka sınırları vardır ama genelde değil. Hayata bakışı daha değişik, klasik Türk erkeklerinden farklı bu konuda.
Çocukla ilgili planlarınız neler; kız mı erkek mi olsun? Şu an bir plan yok. İki çocuk içimden geçen, keşke ikiz olsa. Bir çırpıda çıksa; bir kız bir erkek. Çok çocuk hayal edemiyorum çünkü bu devirde maddi manevi anlamda gözüm korkuyor. Çocuk sahibi olursam da her şeyin en iyisini yapabilmek isterim. Biz 2 yıl önce sokaktan bir köpek aldık, ona bile en iyi şekilde bakmaya çalışıyorum. Köpeğe bile böyle düşünürken evlat başka bir şey.
Evliliğe alışmak zor oldu mu? Yok, hiç bir şey değişmedi. Hatta hiç sıkıntı olmadı. Yemek yapıyor musunuz? Yapıyorum ama her gün değil. En iddialı olduğum yemek pilav. En nefret ettiğim ev işi ise ütü. Neyse ki yardımcım var, bana kalmıyor. Genel olarak ben de ilgilenirim ama işlerle.
Özellikle temizlik konusunda fazla titizim; hatta biraz takıntılıyım. Mesela ayakkabıyla evime kimse giremez; en sevmediğim şey. Kilo almamayı nasıl başarıyorsunuz? Bünyem böyle, genetik şans. Canım bir şey çekerse yerim.
