"Hazal ve Aras yeni ZeyKer olur!"

Vatan Gazetesi televizyon eleştirmeni Oya Doğan bugün köşesinde Maral dizisini yazdı.. İşte Oya Doğan'ın o yazısı....

TV8’in iç yapım olarak hazırladığı ilk proje Maral-En Güzel Hikâyem. Yapımcılığını Arzu Eğmir, proje tasarımını Pınar Bulut Deren, senaryosunu Yazı Odası üstleniyor.

Senaryo ekibinin başyazarı da Kemal Hamamcıoğlu. Kabin ve Garaj oyunlarını izlediyseniz şahane bir kalemi olduğunu, sert hikâyeleri naif bir dille ama kalbinizi kanatarak anlattığına şahit olmuşsunuzdur.

Yönetmen koltuğunda Deniz Koloş oturuyor. Daha önce Zeynep Günay Tan’la birlikte çalışıyordu. Son olarak Kayıp’ı çekti. Maral tek başına kurduğu ilk dizi.

Dizide; Hazal Kaya, Aras Bulut İynemli, Ceyda Düvenci, Reha Özcan, Rıza Akın, Gümeç Alpay, Cankat Aydos, Bige Önal, Olgun Sünear rol alıyor. Genel sanat yönetmeni Nilüfer Çamur.

Çamur, olağanüstü bir dekor yapmış. Luna gerçekten yaşayan bir mekân olmuş. Emeğine sağlık! Müziklerde Cem Tuncer imzası var. Mucize şarkısı çok güzeldi.

Dizi, bize ilk bölümünde “Hayaller gerçek olmak içindir” dedi. Luna’da garsonluk yapan ve çikolata ustası Sarp’a âşık olan Maral’ın hayaline yani Luna’nın yönetici koltuğuna oturmasına hep beraber tanıklık ettik. Tabii ki, onun hayatını izleyerek…

Önce senaryoyla başlayalım… Pınar Bulut Deren’in tarzı daha çok sert hikâyeler anlatmaktır. Keskin bir kalemi vardır. Bu defa modern bir Külkedisi masalı anlatmak istemiş.

Kemal Hamamcıoğlu’yla beraber bize sorunlardan bunaldığımız, umudumuzu kaybettiğimiz bir ortamda “Umudunuza tutunun” demişler. Aslında proje ana fikrini Che Guevera’nın “Gerçekçi ol, imkânsızı iste” sözünden alıyor.

Projenin umudu olmasını sevdim. Ancak bazı tavsiyelerim olacak. İlk bölümde bu projenin bir türü yok. Dram değil, komedi değil ama romantik komediye yakın!

Dolayısıyla iş biraz daha romantik komedi türüne kayarsa, Luna başrol ama oradan çıkıp biraz fakir hayatına şahitlik edersek, Maral ve Sarp arasındaki aşkı daha yoğun hissedersek emin olun daha fazla izlenecektir. Sarp’ın annesiyle sahnesi çok gerçekti. Ezcümle, ilk bölümde hayal ve mucize tamam ama gerçek azdı. Bu proje gerçek ve hayali eşit oranda dağıttığında yükselecek.

İlk bölümün en büyük hatası Arya ve Maral’ın çocukken tanışmasında gerçekleşti. Bunu sadece ben fark etmedim. Sosyal medyada bana çok yazan kişi de oldu.

Maral’ı babası 20.35’te yılbaşı gecesi uyuttu. 01.15’te bağırışlarla uyandı Maral ve kendisini sokağa attı. Luna’nın önüne geldiğinde büyük ihtimalle saat GECE 01.35 olmuştur.

Aynı yaşta olan Arya’nın o saatte uyanık olması ve dükkânda olması mümkün değil. Küçük bir hata gibi görünebilir ama keşke dikkat edilseydi. Bu arada Maral ve Arya sahneleri şahaneydi. Türkü Turan muhteşem oynamış. Keşke konuk oyuncu olmasaymış. Çünkü ikisinin birbirinin mucizesi olması dostluğu bile kaybettiğimiz bu günlerde çok iyi hissettirdi.

Yönetmen Deniz Koloş, ilk projesinde işin altından kalkmış. Ama keşke sahneleri daha fazla köpürtüp, duyguları sağsaydı.

Pek çok sahneyi acaba bir sonraki sahnede ne olacak diye izleyebilirdik. Rejinin merak duygusunun üzerine daha fazla gitmesi gerek.

Bir de daha az plan izleyebilirdik. Ama işin genelinde, durağanlık yoktu. Temiz bir iş çıkarmış, eline sağlık! Gelelim oyunculuklara… Hazal Kaya, Maral olmuş.

20’li yaşların o saflığı ama aynı zamanda asiliğini bize çok net yansıttı. Annesini ve babasını kaybeden ve Luna’ya evi gibi bağlanan kızı da anladık. Sarp’a zaafı ve onu her gördüğünde alık alık yani aşık aşık bakması çok gerçekti.

Aras Bulut İynemli’ye kocaman alkış. İlk defa bir projenin başrolünü üstleniyor. İnanılmaz oynamış. Biscolata erkeği gibiydi! Hem yakışıklı, hem sempatik, hem vicdanlı, hem de en önemlisi müthiş oynamıştı.

Kısacası Hülya Avşar’a müjdeyi verelim. Aranan jön bulundu! Bu arada sıkı Beşiktaşlı İynemli’nin Maral’ı beklerken takımına çaktığı selam gözümüzden kaçmadı.

Hazal ve Aras tıpkı tahmin ettiğim gibi şahane bir çift olmuşlar. Yeni ZeyKer onlar olur. Yani SarMar’ı takip etmeye hazır olun!

Bu magazin haberleri de ilginizi çekebilir: