Hülya Avşar: Bu pozu verdiğime pişmanım!

Hülya Avşar: Bu pozu verdiğime pişmanım!

Hülya Avşar, son dönemde destek verdiği sosyal sorumluluk projeleriyle gündeme geldi. Sanatçı önce 'kadına şiddet'e dikkat çekmek amacıyla hazırlanan proje için 'Ayşe Paşalı' olup poz verdi, sonra da ÇABA Derneği’nin sokak çocukları yararına sahnelediği "ÇABA Gala" oyununda rol aldı. Tüm desteğine rağmen "Hiçbir sosyal sorumluluk projesini inanarak yapmadım" diyen Avşar hem bu düşüncesinin nedenlerini anlattı, hem de kendisini eleştirenlere yanıt verdi.

Hülya Avşar: Bu pozu verdiğime pişmanım!

Hülya Hanım, ÇABA Derneği’nin bu yıl ikincisini sahnelediği "ÇABA Gala"da rol aldınız. Nasıl dahil oldunuz oyuna? - Aslında üç sene önce, ayağımı kırdığım dönemde sahneye çıkacaktım, olmadı. İçimde ukde kalmıştı. Özlem hanım (ÇABA Derneği Başkanı) benim arkadaşım. Hazır böyle bir oyun varken, Özlem’e "Bana da küçük bir rolünüz yok mu?" diye sordum. Böylece verdiğim sözü de yerine getirmiş oldum.

Hülya Avşar: Bu pozu verdiğime pişmanım!

Bu teklifi yapmanızda, bir süredir oyunculuk yapmıyor olmanızın da etkisi var mıydı? - Yok, onunla hiç ilgisi yok. Zaten çok kısa bir rolüm vardı oyunda. Kötü Kraliçe’yi oynadınız, değil mi? - Kötü Kraliçe ama işin komedi tarafı ağırlıkta.

Hülya Avşar: Bu pozu verdiğime pişmanım!

Hülya Avşar: Bu pozu verdiğime pişmanım!

ÇABA’nın bu etkinliğinin geliri nereye gidecek? - Bana dermişim. (Gülüyor) Florya Çocuk ve Gençlik Merkezi’ne gidecek. Orada birinci ve ikinci dereceden suça karışmış, okuyamamış çocuklar var. O merkezin fiziksel koşullarını düzeltmek için kullanılacak. Açıkçası ben de bu sosyal sorumluluk projelerinde toplanan paralar nereye gider diye çok merak ederim. O yüzden her sosyal sorumluluk projesine katılmak istemiyorum.

Hülya Avşar: Bu pozu verdiğime pişmanım!

Hülya Avşar: Bu pozu verdiğime pişmanım!

Dahil olduğunuz ama gelirinin nereye gittiğini bilmediğiniz bir proje oldu mu? - Hayır, olmadı ama duydum böyle şeyler. Bir de şahit olmak şart değil, insanların vücut dillerinden bile hissedebiliyorsunuz bazı şeyleri. O yüzden benim gözümde yapılabilecek çok az sosyal sorumluluk işleri var.

Hülya Avşar: Bu pozu verdiğime pişmanım!

Hülya Avşar: Bu pozu verdiğime pişmanım!

En son kadına şiddete dikkat çekmek amacıyla hazırlanan bir projede, eşi tarafından öldürülen Ayşe Paşalı gibi poz verdiniz... - Poz verdim, fakat verdiğime pişman oldum.

Hülya Avşar: Bu pozu verdiğime pişmanım!

Neden? - Çünkü henüz beni anlayabilecek, benim söylediklerimi anlayabilecek durumda olan kişi sayısının çok az olduğunu, hatta hiç olmadığını düşünüyorum.

Hülya Avşar: Bu pozu verdiğime pişmanım!

Kimleri kastediyorsunuz? - Gazetecilerden bahsediyorum. Ettiğim sözleri anlayabilecek bir yazar kitlesi olmadığını görüyorum. Anlayan anladı kalan sağlar bizim olsun, öbürleri umurumda değil. Beni anlayabilmeleri çok zor. O yüzden de bir şey başaramadılar zaten.

Hülya Avşar: Bu pozu verdiğime pişmanım!

Kadına şiddet konusunda söyledikleriniz nedeniyle eleştirildiniz, "Bazı kadınlar da kaşınıyor" demişsiniz... - Kaşınıyor demedim, "Akıllı kadın dayak yemez" dedim. Aynı şeyi bir kez daha söylüyorum; akıllı kadın dayak yemez. Ama bunun altında ne yattığını, ne demek istediğimi anlayabilecek kapasitede insan olmadığını düşünüyorum. O yüzden de bir şey halledemiyorlar. Ancak benim düşündüğüm şekilde düşünülürse çare bulunur.

Hülya Avşar: Bu pozu verdiğime pişmanım!

Sizin düşünceniz ne bu konuda? - Akıllı kadın bir kere dayak yediyse, ikinci kez neden yesin ki? Önünde çok seçenek var. Mesela Mor Çatı, emniyet. Ki emniyetin de bu konuda dört dörtlük olmadığını düşünüyorum... Öte yandan akıllı kadın, Türk erkeğiyle evli olduğunu bilmeli. Türk erkeğinin belli bir çizgisi var. Tabii eğitimli olanlardan bahsediyorum.

Hülya Avşar: Bu pozu verdiğime pişmanım!

Bahsettiğim eğitim de aile içi eğitim. Okul eğitimi olanlar daha çok yapıyor bu işleri. Çok derin bir mesele bu. Akıllı kadının yapması gereken şeyler vardır, bu yüzden de dayak yememesi gerektiğini düşünüyorum. Ama bunu anlayabilecek kapasitede ne bir gazeteci ne de bir yazar var.

Hülya Avşar: Bu pozu verdiğime pişmanım!

Çok teşekkürler Hülya Hanım, sağ olun! - Sözüm meclisten dışarı tabii. Konuyla ilgili yazanları söylüyorum.

Hülya Avşar: Bu pozu verdiğime pişmanım!

“ÇABA Gala”nın geliri, sokak çocukları yararına harcanacak. Sokak çocuklarına yönelik sosyal sorumluluk projelerini yeterli buluyor musunuz? - Ben aslında yapılan hiçbir sosyal sorumluluk projesini yeterli bulmuyorum. Kıramadığım için bu kadar yorgunluğumun üzerine elimden geleni yapmaya çalışıyorum ama bana göre doğru yolda değiliz.

Hülya Avşar: Bu pozu verdiğime pişmanım!

Neden böyle düşünüyorsunuz? - Şu anda yüzeysel bir şeyler yapılıyor. Bunlar üç gün hatırlanıyor. Bu işler ufak ufak yapılarak olmaz. Çünkü bir taraftan ufak ufak işler yapılırken diğer taraf çığ gibi büyüyor. Artık bıktık sosyal sorumluluktan. Başka çözümler bulmalıyız.

Hülya Avşar: Bu pozu verdiğime pişmanım!

Sizce neler yapılabilir? - Oturup düşündüğümde çok radikal çözümler tabii ki aklıma geliyor ama Türkiye’de bu tarz şeyleri düşünmek, söylemek ve yapmak maalesef mümkün değil. Herkes çok demode kalmış.

Hülya Avşar: Bu pozu verdiğime pişmanım!

Aklınıza gelen o radikal çözümler neler? - Ben olsam, çocukları üniversitelere 10’ar, 20’şer yerleştiririm mesela. Üniversiteleri buna mecbur tutarım, “Sen bu çocukları benim istediğim noktaya getireceksin, ben de senin verginden düşeceğim” denilebilir. Yoksa böyle sosyal sorumluluk projeleriyle toplanacak 200-300 milyarlarla olmaz.

Hülya Avşar: Bu pozu verdiğime pişmanım!

Ama onlara da saygı duyuyorum, bir çaba içerisindeler. Birtakım şeylere vicdanları el vermiyor. Peki inanarak mı yapıyorum? Hiçbir sosyal sorumluluk projesini inanarak yapmadım, yapmıyorum, yapmayacağım da. Ayıp olmasın diye yapıyorum. Faydam oluyorsa ne mutlu bana ama çok faydamız olduğunu da düşünmüyorum.

Hülya Avşar: Bu pozu verdiğime pişmanım!

Çoğu kişi “Böyle şeyler söylenmez” deyip açıklamaz ama ben yine de soracağım; sizin yardım ettiğiniz gençler, çocuklar var mı? - Böyle şeyler söylenmez değil, bal gibi söylenir. Benim ilgilendiğim çocuklar var, hepsi spor yapıyor, buna mecbur tutuyorum. Zaten Hülya Cup burs veriyor. Şartlarım da derslerinin iyi olması. Gözü dersten ve spordan başka bir şey görmeyecek.

Hülya Avşar: Bu pozu verdiğime pişmanım!

Ben bu koşularda bir sürü çocuğu şimdi hayata başka türlü kazandırmış durumdayım. Kendi çapımda yapıyorum bunları ama ben devlet değilim, bir yere kadar...

Hülya Avşar: Bu pozu verdiğime pişmanım!

Az önce radikal çözüm önerileriniz olduğundan bahsettiniz. Bunları uygulayabileceğiniz bir alana, mesela politikaya girmeyi düşünüyor musunuz? - Ben çok sert olurdum. Öyle uyduruk, ipin ucundan tutmak değil de ciddi ciddi bu işin karar mercii olmak isterdim. Bende her konuda askeriye disiplini vardır. Evimde de, kızım ve işim konusunda da öyleyimdir. Ben ters gelebilirim, çünkü yumruğunu masaya vuran biriyim.

Hülya Avşar: Bu pozu verdiğime pişmanım!

O konuda çok zor olurum. Kasıp kavurabilirim. Hayatımda harakiri yapmayı seviyorum. Özel hayatınızda da bu askeri disiplin mi var? - Özel hayatımda gayet keyifliyimdir. Hele bir de p olitikaya atılacağım, hele bir de önüme koyacaklar problemleri... Yemin ediyorum onları yerim, işin ucunu bırakmam, çok kavga ederim.

Hülya Avşar: Bu pozu verdiğime pişmanım!

Her yaptığınız, her söylediğiniz gündem oluyor. Merak ediyorum, hiç evde oturup da “Ben hakikaten zeki kadınım, gündem oluşturmayı biliyorum” dediğiniz oluyor mu? - Demiyorum, çünkü ben bana normal geliyorum ama başkaları için gerizekalılar diyorum. Bir de çok araştırıyorum, okuyorum.

Hülya Avşar: Bu pozu verdiğime pişmanım!

Gülbahar KARAKUŞ - (hürriyet.com.tr)

Hülya Avşar: Bu pozu verdiğime pişmanım!

Bu magazin haberleri de ilginizi çekebilir: