İlker Aksum'dan eski sevgilisi Burçin Abdullah'a gönderme!

İlker Aksum'dan eski sevgilisi Burçin Abdullah'a gönderme!

Oyuncu çift Uraz ve Melis Kaygılaroğlu ve 1.5 yaşındaki kızları Ada ile Babalar Günü röportajı için bir araya geldik.

"EVLENMEMİZ ÇOCUK SAHİBİ OLMAMIZDAN DAHA ANİ VE RİSKLİ BİR KARARDI"

Genç bir çiftsiniz, "Biraz daha gezelim, eğlenelim" demeyip çocuk yapma kararı almışsınız. Çocuk sahibi olma hikayeniz nasıl?

Melis: Evlendiğimiz an itibariyle Uraz baba olmak için yanıp tutuşuyordu, hep çocuk sahibi olmanın hayalini kurmuş. Ben ise biraz temkinli davranmak ve beklemek istedim. 3 yıl bekledikten sonra, sevdiğim adamdan ve kendimden eminsem neden bir çocuk dünyaya getirmeyeyim fikriyle kabul ettim. Özellikle kadınlar hiçbir zaman kendilerini tam hazır hissetmiyorlar bence. Hamile kalmaya karar verdiğimde de, hamile kaldığımda da hazır değildim. Ne zaman ki Ada dünyaya geldi, o zaman anne olmaya başladım. O yüzden çok spontane şekilde karar verdik. Evlenmemiz çocuk sahibi olmamızdan daha ani ve riskli bir karardı.

Uraz: Tanıştığımızda da hazırdım, karar verdiğimizde de hazırdım, Melis hamile kaldığında da hazırdım. Çünkü babalık annelik gibi bir durum değil bence. Annenin işi çok daha zor, babanın işi bir tık daha kolay. Sabah çıkıyorsunuz, akşam işten geliyorsunuz. Daha ziyade anne çocukla ilgileniyor, o yüzden baba olma kararı anne olma kararından daha kolay bir karar. Başka sorumluluklar var tabii aile olunması durumunda, ama yine de annelerin işi daha zor. O yüzden Melis'in de istemesini 3 yıl bekleyebildim. 3 yıl sonunda kendisini ikna edebildim.

Çocuk bakımıyla aranız nasıl? Ada'nın her şeyiyle ikiniz de yakından ilgileniyor musunuz?

Uraz: Çocuk bakımıyla aramız çok iyi. Melis bu konuda bir marka, ben açıkçası onun kadar başarılı değilim. Ben daha çok oyun saatlerini tercih ediyorum. Tam altının değişmesi gerektiği anda Melis'in sırası gelmiş oluyor. Yani şans, denk geliyor J

Melis: Şöyle açıklamak lazım: Ada ilk dünyaya geldiğinde Uraz'ın zaten çok yoğun olarak çalıştığı bir dönemdi. Baba Candır dizisi devam ediyordu. Sabah akşam sete giden birinden "Ay ne olur altını aç, ay ne olur gazını çıkar" demeye dilim varmadı açıkçası. Öyle başlayan süreç sonra böyle devam etti. Tabii bunun çevre faktörüyle de çok alakası var bence. Biz şanslı insanlardanız. Bir yardımcım var benim. Öyle olunca bütün bakımıyla ben ilgileniyorum, evet ama kendi bakımımla ilgili saatlerimde de yardımcıdan destek alabiliyorum. Böyle olunca da Uraz'ı hiçbir şeye zorlamak zorunda kalmadım. Uraz da o yüzden Ada'nın keyifli anlarında onunla ilgilenmeyi tercih ediyor. Karnı toksa, altı değişmişse Ada'yla ilgileniyor.

Uraz: Herkese de tavsiye ediyorum, böyle zamanlarda ilgilenin çocuklarla… :) Bunları böyle kalın puntoyla yazarsanız çok sevinirim.

"ÇOCUKTAN SONRA BİR OLGUNLAŞMA SÜRECİ BAŞLIYOR"

Çocuktan sonra kendinizde ve ilişkinizde değişen bir şeyler oldu mu?

Melis: Tabii ki değişen bir şeyler oldu, olmadı demek yanlış bir şey, ama bunu kötü yönde bir şey olarak lanse edemem. Elbette artık yedi yirmi dört baş başa değiliz. Böyle bir durum yok, artık 3 kişi yaşıyoruz.

Uraz: Hatta yardımcıyla beraber 4 kişi.

Melis: Evet, ama biz haftada 1 gün Ada'yı babaannesine bırakarak ve tamamen baş başa olduğumuz zamanlar geçirerek öyle kapatıyoruz açığı.

Uraz: Sorumluluk sahibi oluyorsun, büyüyorsun. Olgunlaşıyorsun. Daha soğukkanlı olmaya itiyor. Daha planl,ı programlı olmaya itiyor sizi... Bence bu da hayatın içinde güzel bir duruş!

Melis: Fevri davranamıyorsun. (Kaynak: Sabah.com)

Bu magazin haberleri de ilginizi çekebilir: