Murat Yıldırım: Artık hiçbir şeyi ertelemiyorum
- 03.04.2015 11:43
Kocan Kadar Konuş filmiyle adından söz ettiren Murat Yıldırım ALL Men dergisine röportaj verdi.. İşte o röportaj...
Sanırım her şeyin tam anlamıyla içinize sinmesi sizin için çok önemli. Mükemmeliyetçi misiniz? İşimi iyi yapmak, emeğimi sonuna kadar harcamak isterim. Tabii herkesin hakkını koruyarak, çalıştığım kişilerin isteklerini de gözeterek... Benim için bir şey olana kadar yapılmalıdır. Yapmış olmak için yapmayı sevmiyorum.
Bugünkü çekimde sanki biraz sert bakışlı bir Murat Yıldırım gördük. Gülen halinizi mi daha çok beğeniyorsunuz, “cool” halinizi mi? Genelde gözlerimin içinin güldüğünü söylerler ben de gülmeyi seven biriyim. Gülmek, insanı motive ediyor, kendinizin de bulunduğunuz ortamın da enerjisini bir anda değiştirebiliyor.
Kocan Kadar Konuş filminde sanırım daha çok bu tarafınızı göreceğiz. Hatta ilk kez bir romantik komedide izleyeceğiz sizi... Filmin merkezinde aşk var ama durum komedileri söz konusu. Filmde, 30 yaşına gelmiş hemen her Türk kızının başına gelebilecek “Artık evlenmen lazım,” “Neden kendine bir eş bulamıyorsun?”, “Sende mi bir sıkıntı var acaba!” cümleleri Efsun’u da etkisi altına almaya başlıyor.
Çevre baskısıyla toplumun alışılagelmiş hesap-kitaplarına başvuruyor. Halbuki hiç o karakterde biri değil. Olduğu gibi görünen, aşkta taktiklere inanmayan bir kızken ne hallere geliyor. Toplum baskısıyla değişime uğruyor, değişime uğradıktan hemen sonra da onu o eski doğal haliyle seven lise aşkı Sinan’la karşılaşıyor. Sinan ise hayatı samimi yaşamayı seven, yapmadığını konuşmayan, insan gibi bir insan. Ve Efsun’daki değişimi anlaması biraz zaman alıyor.
Peki kadının üzerindeki evlilik baskısı ve bu toplumsal kodlar hakkında siz ne düşünüyorsunuz? 30 yaşını geçen bir kadın kendi isteğiyle evlenmiyor olamaz mı? Kesinlikle olabilir. Asıl sıkıntı şurada: Herkes birbiri gibi yaşamaya başladı. Ayrıca bir kadın hangi yaşta olursa olsun kendine göre biri karşısına çıkmamış olabilir.
Avrupa’ya Amerika’ya baktığımız zaman herkes kendi hayatını yaşıyor, kimse kendini olmadığı biri gibi göstermeye çalışmıyor. İlişkiler böyle daha sağlıklı olur gibi geliyor bana.
Hep böyle mi düşünüyordunuz yoksa bunu zaman içinde mi fark ettiniz? Hep böyleydim. Aşk aranacak bir şey değil. Bu konuda umutsuzsanız, yapmadan mutlu olamayacağınızı düşünürsünüz.
Doğru erkek, doğru kadın diye bir şey var mı? Doğruyu ararken ve o kalıbı oluştururken aslında herkes mutlu olmanın en basit yolunu gözden kaçırıyor. O yol da hayatta olduğunu, nefes alıp verdiğini hatırlamak. Sanırım biraz şımarıyoruz.
Boş zamanlarınızda neler yaparsınız? Ben ona boş zaman olarak bakmıyorum. Kitap okumak, film izlemek, bir yere gitmek, bunlar hep insanı besleyen şeyler... Hep bir şeyler yapmalıyım. Koşturmayı, kendi işlerimle kendim ilgilenmeyi severim. Bir asistanım veya şoförüm yok. Diğer türlüsü bende tembelliğe yol açabiliyor. Tembellik de kötü bir hastalık. Bulaştı mı bir daha zor geçiyor.
Yapmak isteyip, ertelediğiniz bir şey yok mu? Hayır, artık hiçbir şeyi ertelemiyorum. Öncelik sıralamam var. Mesela Amerika’ya gitme planım var. Ama ondan önce burada işimle ilgili yapmam gerekenleri bitirmeliyim...
