Nilperi Şahinkaya'nın ilginç yaşam ve kariyer hikayesi
- 11.06.2015 21:25
Bir türlü gelmeyen yaz mevsimi Serdar Ortaç şarkılarıyla ufak ufak kendini müjdelerken, sezonu hasarsız atlatan pek çok dizi de sezon finalini yapıyor. Kiraz Mevsimi de şüphesiz bu senenin kazanan ve kazandıranları arasında yer aldı.
FOX TV'nin rakipsiz diyebileceğimiz dizisi Kiraz Mevsimi "Yahu kim izliyor bunu?" sorularına rağmen reyting sonuçlarında istediğini almış bir şekilde sezonu tamamlıyor. Peki Kiraz Mevsimi'ni bu kadar beğenilen bir proje yapan faktör nedir?
Kesinlikle özellikle genç kitlenin gözünü doyuran oyuncu kadrosu diyebiliriz. Bu kadro içerisinde Nilperi Şahinkaya da şüphesiz önemli bir yere sahip. Afrika'da doğan, Avrupa'da büyüyen, Türkiye'de meşhur olan Nilperi Şahinkaya bu özelliğiyle aslında bir dünya yıldızı dersek de yanlış olmaz.
Peki çok sevilen dizinin ana karakterlerinden birini canlandıran bu güzel ve yetenekli oyuncuyu ne kadar tanıyoruz? İşte size Nilperi Şahinkaya'nın ilginç yaşam ve kariyer hikayesi...
23 Şubat 1988 doğumlu Nilperi Şahinkaya, bir Balık kadını.
Nilperi, babası diplomat annesi de Dışişleri'nde çalıştığı için Senegal'de dünyaya geldi. Almanya, Fransa ve İsviçre'de yaşadı.
Fransa Charles De Gaulle Lisesi'nde eğitimine başlayan Şahinkaya, Liseyi ve Konservatuarı Ankara'da tamamladı.oyuncu olmaya 9 yaşında Paris'te bir opereti izledikten sonra karar veren genç oyuncu, eğitimini bu yönde değerlendirdi.
Şahinkaya 2006'da girdiği Bilken Üniversitesinde 2010'da Bilkent Tiyatro bölümünden mezun oldu.
İlk tiyatro deneyimini Bilkent MSSF ile yaşayan Şahinkaya 2008-2010 yılları arasında ; Sis, Kel Kantocu, Gişe ve Orkestra adlı oyunlarla sahneye çıktı.
2009'da Konservatuarda okurken bir yandan da Deniz Yıldızı adlı günlük dizide oynayan Nilperi Şahinkaya, bu dizi sayesinde dizi yapımcıları tarafından keşfedildi.
2010'da Kanal D'de 3 sezon süren Öyle Bir Geçer Zaman Ki adlı reyting rekortmeni dizide Mesude karakteriyle ekranlara gelen Şahinkaya, bu dizi sayesinde geniş kitlelerce tanındı.
2011'de Yaklaştıkça adlı tiyatro oyunundaki rolüyle çok konuşulan Şahinkaya, Closer adlı sinema filminin uyarlaması olan bu çalışmada bir striptizciyi canlandırdı.
2013-2014 döneminde kısa soluklu olan Kayıp adlı dizide rol alan Şahinkaya en büyük sıçramasını ise bir sonraki dizisinde yaşadı.
2013 yılında aynı zamanda Kim Korkar Hain Kurttan adlı tiyatro oyunuyla sahnelerdeki yerini koruyan Şahinkaya, halen bu oyunla tiyatro kariyerini sürdürmekte.
Henüz bir sinema filmi tecrübesi olmayan Nilperi Şahinkaya, kariyerinin zirvesini 2014 sezonunda başlayan Kiraz Mevsimi adlı dizide yaşadı.
Kiraz Mevsimi'ndeki Şeyma karakteriyle adeta özdeşleyeşen Nilperi Şahinkaya, 7 yıllık oyunculuk kariyerinde aralıksız olarak çalışmasıyla istikrarlı bir sanatçı olarak tanınıyor.
Yurtdışında başlayan bir hayattan sonra Türkiye'ye adaptasyon sürecini şu sözlerle anlatıyor Şahinkaya: "Başlarda zorlandım. Çünkü yolda laf attıklarında, “Yavrum” bile dediklerinde dönüp saf saf teşekkür ediyordum.
Anlamıyordum tam ne demek istediklerini. Ancak birkaç ayda durumu idrak ettim. Burada insanlar birbirine çok karışıyor, her şeye maydanoz oluyor. “Öyle yapma, böyle davranma” diyerek herkes birbirine akıl veriyor. Bu hâlâ da bana batar."
Türk erkekleri için Şahinkaya'nın yorumu şu şekilde; "Türk erkeklerinin gözlerinden bütün duygularını okuyabiliyorum. Ama yabancı erkeklerde bir donukluk var, bakıyor ve bir şey anlamıyorsunuz. Gözle iletişim yok Avrupalılarda."
Hem aldattığını hem de aldatıldığını söyleyen Şahinkaya bu konuyu şu şekilde açıklıyor; "İnsanız, başımıza geliyor. Oldu, yaptım, yapılıyor. Yakalanmıştım da hatta ama bunlar deneyim. Bunlar bizi gerçekten büyütür ve olgunlaştırır. İsteğimi yaşıyorum."
Yaklaştıkça adlı tiyatro oyunundaki cesur striptiz sahneleriyle gündeme gelen Şahinkaya, magazine yansıyan haberler için şu yorumu yapmıştı; "Striptiz sahnesinden öyle çirkin kareler çekip yayınlamışlardı ki işte onlar can sıkıcıydı. Oyunda söylediğim bir replik bambaşka bir hale getirilip yazılıyordu. Bunların konuşulacağı konusunda beni uyarıp '“Ağlayacaksan seçmelere bile girme'” demişlerdi.
Annemle oyunun ezberini çalışıyorduk. Sahneyi okurken karakterin sigara yaktığı bölüme gelince hemen panik halde “Soyunuyorsan soyun ama bak sakın sigaraya başlama” demişti. O dönem sigarayı bırakmıştım ve başlamamdan korkuyordu. Oyunu izlediğinde “Gayet başarılıydın. Gurur duyuyorum” dedi.
Babamın önünde oynarken sahnede olmama rağmen bir an kendimi kötü hissetmiştim. Babam da bir şey söylemedi. Çünkü striptiz sahneleri o kadar avam değildi, sahne loştu, dumanlar çıkıyordu ve birtakım gölge oyunları vardı. Şok eden sahneler yoktu."
Gelecekle ilgili Şahinkaya'nın hayalleri ise şöyle; "Lüks bir hayatı hayal ediyorum, evet. Oyunculuk sayesinde paramı kazanıp da sahip olacağım lüks bir hayat... Yoksa zengin bir kocadan edinilmiş zenginlik değil hayalim. Çok iyi projelerde yer almak istiyorum"
Nilperi Şahinkaya'nın oyunculuğa bakış açısı ise şu şekilde; "Oyunculuk benim için meditasyon. Yani hayatta anda kaldığım dakikalar, anda kalmak en büyük mutluluktur. Geçmiş, gelecek, dert, plan gibi yıpratıcı şeyler yok olur. Sadece o an ve verdiği yoğun huzur vardır. Oyunculuk huzura açılan tek kapı benim için. Belki de bu dünyadan kaçışım."
Şahinkaya ilham kaynaklarını ise şöyle ifade ediyor; "Yaratıcılığımı aşk besler: doğaya olan aşk (güneş, deniz kenarında yürüyüş, yemyeşil parklar, gökyüzü, evimin manzarası), müziğe olan aşk, sevdiklerime olan aşk ve tabii ki aslında Tanrı’ya olan aşk; yani şükran duygusu, neşe-coşku, sadece şu ana odaklanmak ve şimdinin tadını çıkarmak… O zaman birden ilham, fikirler, yaratıcılık, üretkenlik, yenilik ve enerji geliyor."
Şahinkaya'nın en büyük zevklerinden biri de seyahat etmek. Bunu şu kelimelerle anlatıyor; "Bayılıyorum gezmeye. Özellikle de Afrika ülkelerine... Avrupa’ya da çok sık gidiyorum. Senegal’de doğdum ama hatırlamıyorum, merak ediyorum orayı da."
Şahinkaya boş zamanlarında ne yaptığını ise şöyle anlatıyor; "Ben çok sosyal bir insanım. Arkadaş gruplarımla takılıp cihangir’e, Beyoğlu’na giderim. En çok da Karaköy’deki Unter ve Karabatak’a; Bebek’teki Lucca’ya gidip bir şeyler içmeyi seviyorum."
