"Sevimli Ve Tehlikeli"yi anlattılar!
- 14.01.2015 11:03
Özcan Deniz’in hem yazıp hem yönettiği yeni sinema filmi ‘Sevimli Tehlikeli’, 6 Şubat’ta vizyona giriyor.
Filmin başrolünde ‘Şeref Meselesi’nin Emir’i Şükrü Özyıldız ile ‘Karagül’ün Ada’sı Ayça Ayşin Turan yer alıyor.
Özcan Deniz ise ilk kez kendi filminde oyunculuk yapmıyor.
Bu üç isim, sadece Hafta Sonu için bir araya geldi ve filmden aşka kadar çok özel bir sohbet gerçekleştirdi...
Özcan Deniz, Şükrü Özyıldız ve Ayça Ayşin Turan ile çekim için bir araya geldik. Üçü de son derece profesyonel, samimi ve alçakgönüllüydü.
Sıra röportaja geldiğinde ise hepsinin ‘Sevimli Tehlikeli’ ile ilgili heyecanı gözlerinden okunuyordu.
Özcan Deniz’in anlattığına göre filmde, aksiyon dolu bir aşk hikayesi izleyeceğiz. Filmde bir aşk hikayesinin anlatılmasından yola çıkarak “Aşkın varlığına inanıyor musunuz?” sorusuna ise, üçünden de aldığımız cevaplar çarpıcıydı. Haklarında merak ettiğiniz her şey bu röportajda...
‘Sevimli Tehlikeli’ 6 Şubat’ta vizyona girecek. Nasıl bir film bekliyor izleyiciyi? Özcan Deniz: Renkli, coşkulu, kıpır kıpır, keyifli ve ailece gelip izleyebilecekleri, duygusal yoğunluğu olan bir film oldu.
Fragmanı izlerken bana biraz Amerikan romantik komedi filmlerini anımsattı. Özcan Deniz: Aksine, onu özellikle hissettirmemeye çalıştım aslında. Çünkü mekanlar, karakterler çok bizden. Belki size dinamiği ve görüntü kalitesi onu hissettirmiş olabilir. Türk filmlerinde dinamiği yakalamak biraz zor. Ama dediğim gibi bir Hollywood filmi olmaması için özellikle uğraştım.
Neden bu filmi mutlaka izlemeliyiz? Şükrü Özyıldız: Hepimizin mutlu olmaya, günlük streslerimizden uzaklaşmaya, bir süre kafa dinlemeye ve her şeyi unutmaya ihtiyacı var. Bu film bence onun için yapılmış. Sinema salonuna girdikten sonra biraz mutlu olacağız, biraz bize dokunacak. Çok duygusal, insani ve naif bir film.
Özcan Deniz: “Kendi hikayeni yazacak kadar cesur musun?” derken, ben de bir konu başlığı oluşturdum: Yeni gençlik, yeni nesil, kendi dertlerini ve sıkıntılarını dile getirmekten çekinmeyen, bu konuda asi davranan, başkaldırı eğilimi olan ve biraz anarşist ruhlu bir nesil.
Gerek Twitter’dan, gerekse sosyal medyanın diğer alanlarından birleşip sokağa çıkarak sıkıntılarını dile getirmekten çekinmeyen bir nesil. Yani, kendi hikayesini yazmaya çalışan diyebiliriz. Bizim filmimiz de bu konuda insanı biraz cesaretlendiriyor. “Kendi hikayeni yazacak kadar cesur musun?” diyen bir film. Mahalle baskılarıyla ya da eski öğretilerle boğuşmasını istemediğimiz bir nesil ortaya çıksın istiyoruz ya artık, biraz böyle bir motivasyonu var filmin.
Siz kendi hayatınız hakkında kararlar alırken ne kadar cesur olabiliyorsunuz? Ayça Ayşin Turan: Ben yerine göre cesurum. İnanırsam sonuna kadar giderim. Hani ‘delikanlı, cesur’ derler ya... Ama inanmıyorsam hayır, cesur olamam.
Şükrü Özyıldız: Eğitim seviyesi yükseldikçe bir toplumda işleyen tek sistem anarşizm oluyor. Çünkü hepimiz kuralları başkası için koyuyoruz. Ben hayatımda her zaman inisiyatif alma taraftarıyım. Hatalar yaptım, başarısız oldum.
Ama hatalarımı seviyorum. Bence hepimizin bir şekilde bu noktaya erişmesi lazım. Zaten o hatalarımdan dolayı ben buradayım, başarılarımdan dolayı değil. Hayatta yaptığım hatalarım olmasaydı, başarılarımın hiçbiri olmazdı. Benim canlandırdığım karakter olan Zarok’un eğitim seviyesi yüksek olmamasına rağmen o anarşizmini, yürekten gelen saf halini seviyorum. Benim içimde de bir Zarok var.
Özcan Deniz: Ben bu konuda kendime çok acıyan bir insan değilim. Cesaret konusunda kendime son derece acımasız davranırım. Ve bazen bir kere yapıp üzerinden yıllar geçtikten sonra, “Bir kere daha yapabilir miyim?” diye gözüm korkar.
O an, o şartlarda neyse beni onu yapmaya iten sebepler, bir şekilde yaparken kendimi bulurum. Hayata karşı korkak değil, cesurum. Kaçmam. Olumsuzluklarla çok fazla boğuşmam, bahane üretmem.
Benim için her şeyi yapmanın mutlaka bir yolu vardır. Buna deli cesareti de diyebilirsiniz . Kendi hayatıma dönüp baktığımda, bu tavrımla yol aldığımı görüyorum. Beni bugünlere getiren cesaretim oldu. ‘Hata ararsanız, bulursunuz’ ama ben inandığım yoldan vazgeçmedim.
