"Ozan Meryem'i hak etmiyor"

Habertürk Gazetesi Masa ekibi bu hafta yine magazin gündemini meşgul eden birçok konuyu masaya yatırdı...

ESİN ÖVET: "Meryem Uzerli’nin marka değeri git gide düşüyor maalesef! Özellikle adının Ozan Güven’le çıkmasından sonra ciddi anlamda zarar gördü! Önümüzdeki dönemde yapacağı proje de kötü çıkarsa Meryem’in yıldızların üzerine çıktığı görüntüsü balon olur gibime geliyor. Ozan Güven’in yaptığı ‘Meryem bacım olur’ açıklamasına gelince; bana çok saygısızca geldi ama şaşırtmadı..."

BÜLENT İPEK: "Ozan Güven iyi insan, iyi de oyuncu ama son yıllarda oynadığı başrollerle değil Cem Yılmaz’ın arkadaşı olması, Meryem Uzerli’nin sevgilisi olmasıyla anılıyor. Cem Yılmaz’ın yanında sorular hep Cem Yılmaz’a soruluyor. Artık sadece yanındaki insanlarla ilgi görür bir durum oluştu. Şimdi de Meryem Uzerli’den başka bir soru gelmiyor. Oyunculuktan sonra gerçek hayatta da yardımcı rol oynamaktan rahatsızlık duyuyor olabilir. Bence Ozan Güven’in tepkisi birinin arkadaşı, sevgilisi olarak

TAYFUN TOPAL: "Ozan olayı bize gösteriyor ki; alkol tüm kötülüklerin anasıdır! Ozan babalık vazifesini yapan, özünde çok iyi bir insan. Ozan’ın kendisi açısından tek olumsuz yanı Cem Yılmaz ile çok samimi arkadaş olması. Cem’in kapısının önünde 12 araç bekliyor Ozan’ın kapısının önünde 1 araç var. Cem, gayrimenkullerini hesaplayamaz. Ozan, rahatça hesaplar..."

REŞAT BALCIOĞLU: "Dikkat ederseniz Ozan ile Meryem’in oyunculuklarını değil ilişkilerini tartışıyoruz. Bir insan egosu veya birisine benzemek için ön plana çıkmaya kalkışırsa Türkiye’nin en güzel kadını ile birlikte de olsa onun yanında durmasını bilmiyorsa kendini rezil eder. Ozan iyi bir insan ama demek ki o aşkın adamı değilmiş, Meryem’i hak etmiyormuş..."

MAGAZİNİN YENİ GÖZDELERİ: ÜNLÜ ÇOCUKLARI

ESİN ÖVET: "Bu çocukların gazetelerde haber olup kendilerinden söz ettirmek için böyle giyindikleri kanaatindeyim. Bundan bir 5-10 sene sonra annelerinden babalarından daha çok konuşacağız gibime geliyor. Sibel Can’ın oğlu değil de Engincan’ın annesini konuşabiliriz. Yalnız üretmeleri de lazım, öyle fotoğraf paylaşarak bir şey olmaz..."

KADİR KAYMAKÇI: "İdo’nun yaşında iken babası, Engincan’ın yaşındayken annesi büyük mücadeleler vermişti. Tırnaklarıyla kazıya kazıya bir yere geldiler. Koydukları fotoğraflarda öyle çok abartılı bir şey bulmuyorum. Bir süredir yabancı basında Arnold Schwarzenegger’in oğlu ile Miley Cyrus’un aşkı manşetlerde. Her yerde boy boy fotoğrafları çıkıyor. Arnold’un oğlunu arayıp “Ulan ben koskoca Arnold’um, sen Terminatör’ün oğlusun. Hal ve hareketlerine dikkat et” dediğini sanmıyorum..."

REŞAT BALCIOĞLU: "Özgürlük demek saçma sapan işler yapmak değildir. Burası Türkiye bizim örf ve âdetlerimiz var hepimiz bir ailenin mensubuyuz. Bu çocukların psikolojik tedavi almaları gerekiyor. Ailelerine uygun davranmaları gerektiğini düşünüyorum..."

BÜLENT IPEK: Ortada ahlaksız bir giyim yok aslında. Ünlü çocuğu olmak zor. Ünlü çocuğu olup da bir şeyler yapmaya çalışıp yapamayan onlarca örnek var. İdo’nun, Engincan’ın, Zehra’nın ebeveynleri medya fenomeni olmuş bunlar da sosyal medya fenomeni..."

HANDE ATAİZİ'NİN İMZASI: TUVALET PENCERESİ

ESİN ÖVET: "Hande Ataizi de bir dönem şöhret zehirlenmesine yakalanmıştı. Aradan 15 sene geçti halen arkasından “Tuvalet camı” diye bağırıyorlar. Bu memlekette hiçbir şey unutulmuyor..."

KADİR KAYMAKÇI: "Geçmişi yapacağın projelerle silebilirsin. İlk filmiyle Altın Portakal aldı, orada kaldı! İnsanların gözünde hâlâ o ‘tuvalet penceresinde’. Böyle giderse hiç inmeyecek de!..."

BÜLENT İPEK: "Hande Ataizi’nin 20 senedir çok az film ve dizisi var ama beklentiyi canlı tutuyor, haber oluyor... Markasını korumayı başarıyor..."

TAYFUN TOPAL: "Geçmişte çekilen resimler arşive girecek yarın öbür gün Google’da arattığın her şey karşına çıkacak. Bence Hande artık kendi kendiyle dalga geçiyor. Bunların hepsini yaşadı..."

BURAK İLE FAHRİYE 'FİLM İCABI' EL ELEYDİ!

ESİN ÖVET: "Bülent ‘Görünür olmak lazım’ dedi. Fahriye ile Burak’ı örnek vermek istiyorum. Bu ikili bir yıldır birlikteler ama hâlâ itiraf edemediler. Filmleri gösterime girdi, şimdi de her yerde el ele göz göze görünür olmaya çalışıyorlar. Görünür olunca iş yapılıyor demek ki! Ortaya bu mu çıkıyor? Açıkçası ben de Reşat gibi bu ilişkinin bir PR çalışması olduğuna inanıyorum..."

REŞAT BALCIOĞLU: "Fahriye Evcen-Burak Özçivit aşkı ‘iyi’ bir PR çalışması! Bir film çevirdiler ama ‘tamamen duygusal’ bir aşk oyunu oynuyorlar. Biz setten beri bu aşkı biliyoruz. Kavgalarını da tartışmalarını da yayınladık..."

BÜLENT İPEK: "Fahriye Evcen ile Burak Özçivit’in galaya el ele gelmesinde hiçbir samimiyet göremiyorum. İnsanların da gördüğünü sanmıyorum!..."

REŞAT BALCIOĞLU: "Fahriye Evcen-Burak Özçivit aşkı ‘iyi’ bir PR çalışması! Bir film çevirdiler ama ‘tamamen duygusal’ bir aşk oyunu oynuyorlar. Biz setten beri bu aşkı biliyoruz. Kavgalarını da tartışmalarını da yayınladık..."

ÜNLÜLER DÜNYASINDA BOŞANAN BOŞANANA

ESİN ÖVET: "İsmail Hacıoğlu ve Vildan Atasever’in aniden boşanmasına hiç şaşırmadım. Uzun yıllar evli kalınsa şaşırırdım. Artık evlilikte insanların ne sabrı ne gücü ne de dirayeti kaldı. Çağla ile Emre boşandı ama Vildan ile İsmail’i bilmiyorduk. Ata ve Özge gibi şak diye boşandılar. Sabır gösterilmiyor. Kimse kapris çekemiyor. Kadın da özgür olmak istiyor erkek de özgür olmak istiyor..."

KADİR KAYMAKÇI: "Vildan-İsmail ayrılığına ben şaşırdım doğrusu! İkisi de hem magazinde hem de ekranda yoklar. Son dönemde Osmanlı Tokadı dışında hiçbir projede yer almadılar. Onları en son gazetelerde dizinin yapımcısından paralarını alamayıp mahkemelik olduğu iddialarıyla gördük zaten. Bu durum da evliliğin bitmesinde etkili olmuş olabilir. Bence hayattan beklentiler ve isteklerle alakalı şeyler de oluyor. Ata Demirer-Özge Borak ayrılığı sanki daha çok bu yönde bir uyumsuzluk gibi..."

TAYFUN TOPAL: "İsmail Hacıoğlu Beyaz Gelincik’te oynarken inanılmaz bir popülerliği vardı. Yeni nesil oyuncu olarak gösteriliyordu İyi kötü Vildan da öyleydi. Ama evlenince nedendir bilinmez kapalı bir yaşam benimsediler. Böyle olunca birbirlerine zarar vermeye başlıyorlar. Birbirlerini suçluyorlar. Kendi içlerinde, ‘Sen bana uğursuzluk getirdin, hayır sen bana getirdin, senin yüzünden iş alamıyorum’ tarzı diyaloglar oluşmaya başladığını düşünüyorum..."

BÜLENT İPEK: "Sizlerin de dediği gibi Vildan ile İsmail’in işleri iyi gitseydi bu evlilik sürebilirdi ama işlerinin iyi gitmemesinin nedenlerinden biri de kariyerlerinin henüz başlarında kendilerini inzivaya çekmeleri. Sürekli yeni starın piyasaya çıktığı bir ülkede Datça’ya yerleşip inzivaya çekilmek onlar için erken alınmış lüks bir karardı..."

E BE 'KUTSAL KADIN' BU NEYİN KAÇIŞI?

ESİN ÖVET: "Ebru Şallı, Sinan Akçıl’la birlikte poz vermek istemiyor herhalde. Ebru iki çocuğu olduğu için dikkatli davrandığını dile getiriyor ama ben aslında ikisinin birlikte olduğuna da çok inanmıyorum ya!? Sinan Akçıl kendini Tarkan gibi zannediyor. Sinan Ebru ile el ele görüntülenirse hayranlarımı kaybederim, gizemimi korumalıyım ki daha çok hayran kazanayım düşüncesinde..."

REŞAT BALCIOĞLU: "Ebru neye dikkat ediyor Esin! Bence bu ilişki de bir proje. Sinan Akçıl duruşuyla, şarkılarıyla bir saman alevi gibi. İlk çıktığında ‘müziğin dâhi çocuğu’ dendi ama bir şey olmadı! Basında Sinan’a verilen haber desteğinin yarısını başka bir gence versek şimdi bambaşka bir yerde olabilirdi..."

BÜLENT İPEK: "Ebru ile Sinan’ın kaçış olayı kalıplaşmış bir magazin numarasıdır. Bunlar evlenmiyorlar ama beraber de görünmek istemiyorlar. Bu şekilde ilgiyi, merakı canlı tutmaya çalışıyorlar. Sinan Akçıl, sadece müzisyen olarak kalsa, Ozan Doğulu gibi Ozan Çolakoğlu gibi iyi şeyler üretebilir..."

KADIR KAYMAKÇI: "Ebru Şallı ile Sinan Akçıl’ın sevgili olduklarını bilmeyen var mı? Adam ona şarkı yazıyor, ‘Kutsal Kadın’ diyor. Sonra bir yemekten çıkarken fotoğrafları çekilince ayrı yönlere doğru kaçıyorlar. Yan yana görünürlerse Ebru Şallı’nın ‘kutsal’lığına zarar mı gelecek..."

TAYFUN TOPAL: "Gece hayatını yaşayan biri olarak eğer kadınsam, ‘Bana ikinci sınıf kadın muamelesi yapılmasın’ derim. Erkeksem de ‘Sen kendini ne zannediyorsun’ derim, gururuma yediremem. Yastığa kafamı koyduğumda, ‘Herhalde bu kadın kendini bana yakıştıramıyor’ diye düşünürüm..."

ÜNLÜ AŞKLARLA ÇIKAR İLİŞKİSİ DENGESİ VAR

TAYFUN TOPAL: Sanat camiasında yüzde 100 çıkar ilişkisine kurulmuş bir denge var. Yaşanan ilişkiler de öyle boşanmalar da öyle, çıkmalar da öyle. Bunun en büyük örneklerinden biri de Engin Altan Düzyatan ve Özge Özpirinçci’dir. Birlikte oldukları süre zarfında Engin’in rol aldığı bütün projeler kötü gitti. Sonrasında Özge’den ayrıldı bir işe başladı, günümüzün en popüler isimlerinden biri oldu. Hal böyle olunca ‘Neslişah bana uğur getirdi’ oldu...

Eğer başarısız olsaydı insanların tepkisi; ‘Bak kızın ahını aldı yerlerde sürünüyor görüyor musun?’ olurdu. Sanat camiasında başarısız olup evliliği yürüyen bir çift ‘neredeyse’ yoktur. Bu dünyada herkesin hesapları farklı. İnan ki bazı ünlü çiftler kendi alışverişini kendi yapıp parayı bölüştürüyor..."

BÜLENT İPEK: "Tayfun’un çizdiği çerçeve, Nur Fettahoğlu’nu da hatırlatıyor. Bu günlerde dizisiyle birlikte evliliği biten ünlülerden biri de Nur Fettahoğlu. Muhteşem Yüzyıl gibi efsane bir projenin ardından oynadığı “Hayat Yolunda” dizisi yayından kaldırılmayıp devam etseydi ayrılık kararı gelir miydi acaba?..."

GERÇEK CEM SANAL ALEMDEKİ CEM'İ DÖVER!

ESİN ÖVET: "Cem Yılmaz sosyal medyada sevimsiz bir adam oldu. Cem Yılmaz’a ‘Filmin çok kötü’ dediğin zaman kaldıramıyor. Övdüğün zaman ise gururlanıyor. Twitter’da 8 milyon takipçisi var ama o kimseyi takip etmiyor. Şu egoya bakar mısın? Kardeşim törpüle biraz. Cevap ver onlara, gırgır şamata yap. Sosyal medyada maymun olmak diye bir durum söz konusu..."

KADİR KAYMAKÇI: "Cem Yılmaz’ın sosyal medyadaki algısına bakın bir de Atilla Taş’ın sosyal medyadaki performansına bakın. Cem Yılmaz ne kadar sevimsizse, Atilla Taş da o kadar sevimli gözüküyor o sanal âlemde..."

TAYFUN TOPAL: "İnsanlar sosyal medyada her şeye cevap vermeye çalışıyor. Duymazlıktan gelip bunu ciddiye almayayım diyemiyorlar..."

BÜLENT İPEK: "Geçmiş yıllarda pompalanan yeteneksiz assolistler konser üstüne konser yapardı. O dönem insanlar bunu yiyordu. Şimdi, bir şey olmadıklarını artık sosyal medya sayesinde herkes gördü..."

MURAT BOZ DAHA FAZLA 'KAS'MASIN BİRAZ MÜZİK YAPSIN!

ESİN ÖVET: "Murat Boz geçenlerde bizlere nispet yaparcasına Instagram’da kaslı fotoğrafını paylaştı bu kış günü. Bana meydan okuyor gibi geldi. İki yıl önce çekilen ‘memeli’ fotoğrafları içine oturmuş belli ki. Kaslı fotoğrafı görünce Murat Boz diye bakmadım. Murat bendeki o sihrini kaybetmiş onu hissettim. Bir de son dönemde 3 adamla birlikte o kadar çok sahneye çıkıyor, onlarla kimyasının birleştiğini düşünüyor ama bana bir avuç insana yapıyormuş gibi geliyor...

Murat, Eliz’den ayrıldıktan sonra Eliz’in Murat’ın projelerinin akıl babası olduğunu kıyafetleri de o yönetiyormuş izlenimine kapıldım..."

KADIR KAYMAKÇI: "Murat Boz, karın kası yapacağına müzik kası yapsın! Bir de kariyerini ‘şovmen’ olarak değil şarkıcı olarak ilerletmeli..."

BÜLENT İPEK: "Ben tuvalette çektiği bu pozu Murat Boz kategorisindeki bir pop stara yakıştıramadım. Bunun bir ileriki aşaması Doğuş’un saksılı pozudur. Murat, bu pozu bir dergi kapağı için çektirse veya yazın bir deniz kenarında çekip paylaşsa tamam ama tuvaletin aynasında aynasında cep telefonuyla çektiğinde başka bir şey olmuş... Eğer müzikte kalıcı olmayı hedefliyorsa Murat Boz’un televizyonda görünme zamanı bana kalırsa doldu. Televizyonda patladı tamam ama ara vermesi gerekiyor. Artık geç o

Bu magazin haberleri de ilginizi çekebilir: