'Romantik Komedi 2: Bekarlığa Veda' filminde rol alan güzel oyuncu Sedef Avcı, kendisi gibi oyuncu olan eşi Kıvanç Kasabalı ile mutlu evliliğinin sırrını açıkladı: Evliliği kalıplara sokmak bize göre değil. Karşındakini, hayal ettiğin kalıplara sokmaya çalışırsan hata yaparsın
Eşinizle tanıştıktan sonra sevgiliye, sonra da karı-kocaya dönüşme süreciniz 'Romantik Komedi'deki gibi inişli çıkışlı mı oldu? Tabii ki her ilişkide iniş çıkışlar olabiliyor. Sonuçta o kişiyi tanımaya başlamadan önce 'Acaba benim için uygun mu?' diye düşünüyorsunuz. İlişkinin en heyecanlı kısmı, elde etmeden önceki kısımdır ya zaten. Ben de hiç kendimden emin değildim. 'Acaba olur mu, beni beğenir mi?' gibi şeyler düşünüyordum.
Her mutlu çiftin kendine göre mutlu olma sırları vardır. Sizin de var mı? Evliliği kalıplara sokmak bize göre değil. Evlenince bir şeyler değişiyor zannedilir ya; aslında hiç de öyle değil. İmza atmak bir şeyi değiştirmiyor. Beraber yaşayabilmek önemli olan. Kadın-erkek olarak birbirini tam olarak dengeleyebilmek. Gerektiğinde alttan almak, gerektiğinde eşine sonuna kadar destek olmak. Bizim ilişkimizde kıskançlık, güvensizlik gibi duygular kesinlikle yok. Karşındaki kişinin, kendi kişisel özgü
Evliliğin zorluklarına gelelim... Sizinle yaşamanın en zor tarafı ne olabilir? Eşime göre daha tezcanlıyım. Kıvanç genellikle daha rahattır. Ki, o kadar rahatlığa rağmen işleri daha kolay ilerler; çok şanslıdır o konuda. Ama ben rahat olmaya çalıştığımda elim ayağım dolanır. Söylediğiniz gibi genelde ne kadar sakin görünsem de içimde sürekli bir heyecan olur.
Neden Etiler, Bebek, Nişantaşı değil de Kandilli'de yaşıyorsunuz? Huzurlu, keyifli ve sakin bir semt. Şehre de yakın aslında. Mesela Bebek'e denizden motorla çok kolay gidiliyor. İstediğimde en hareketli yerde de olabilirim, istersem kuş sesinden başka bir şey de duymayabilirim.
Aileleriniz, "Ne zaman torun seveceğiz?" diye sormaya başladı mı? Sormuyorlar ama içten içe beklediklerini biliyorum. Biz de düşünüyoruz aslında ama en doğru zamanı bekliyoruz.
Kıyafetinizin kritik edileceği önemli bir davet yaklaşırken ilk kimi arıyorsunuz? Özgür Masur'u tabii. Modellik yaptığım dönemden beri çok yakın arkadaşım. Tasarımlarını hem çok beğeniyorum, hem de tarz olarak bana çok uyuyor. Öyle ki bazen bana hiç görmediğim, kendi zevkine göre elbiseler yolluyor. İlk görüşte irkilsem de hepsi benim tarzıma, zevkime ve vücut yapıma o kadar uyuyor ki; sonunda hiç tereddüt etmeden giyiyorum ve çok da iyi tepkiler alıyorum çevremden.
Günlük stilinizde başrol hangi parçaya ait? Mesleki deformasyondan herhalde, artık giyinmek için düşünmek bile beni yoruyor. Sabahları o günkü programıma göre ne rahatsa ve çoğu zaman elime ne geçirirsem onu giyiyorum. Bu da çoğunlukla jean, bir kazak, düz bir çizme ya da spor ayakkabı oluyor. Eskiden giyimi ve markaları fazlasıyla önemsiyordum ama artık rahat olmak önceliğim. Yaşla ve doyumla da ilgili sanıyorum bu. Dizilerde, defilelerde her gün onlarca kıyafet giyiyoruz, çıkartıyoruz. Artık