Serenay Aktaş: Adadakilerle oturup kahve bile içmem
- 19.07.2015 09:11
Serenay Aktaş, Hürriyet'ten Hakan Gence'ye konuştu.. İşte o röportaj...
Survivor Allstar’da yarışmaların sonunda “Annem için” diye bağırmalarınız strateji olarak görüldü. Diğer yarışmacılar sizi oy almak için rol yapmakla suçladı... - Adaya gitmeden önceki paylaşımlarıma bakarsanız annemle ilgili tweet ve fotoğrafları görürsünüz. Bu benim hassas noktam. Ama inanmıyorlar.
Neden böyle bir şey inanmasınlar ki? - Belki de ailelerine bu kadar bağlı değillerdir. Anne konusundaki hassasiyetimi ister kabul eder, ister etmezler. Ben kendimi biliyorum. Zaten hâlâ ailemle yaşıyorum. İş toplantılarıma bile annemi götürüyorum.
Annenizin rahatsızlığı ne? - Üç sene önce cilt kanserinin bir farklı versiyonuna yakalandı. Kafasında yaralar çıktı. Saçları döküldü. Şimdi iyi ama saçları bir daha yerine gelmeyecek. Ben Dominik’e gittikten bir hafta sonra kontrolü vardı. Bu yüzden hep aklımdaydı. İşte bunun için “her şey annem için” diyordum.
Peki bu kadar dile getirilen aile hikâyeniz nerede başlıyor? - Aslen Erzincanlıyım ama İstanbul Kağıthane’de doğup büyüdüm. Annem ev yemekleri yapıyor. Babam sinema makinisti.
Yarışmada geçirdiğiniz sıkıntılardan üstü kapalı bahsettiniz... Neler yaşandı? - Öncelikle doğduğum günler çok sıkıntılıymış. Hatta bir süre hastane parasını ödeyemedikleri için hastaneden bile çıkamamışım. Ardından bir talihsizlik daha yaşadık. 5 yaşımdaydım. İcra gelip bütün eşyaları kamyona yükleyip götürdü. O gün annemin diz çökmüş hali aklımdan hiç çıkmadı. Sonraki dik duruşu da benim için bir örnek oldu.
Adadan size ne kaldı? - Karnın doyduktan sonra gerisi boş, her şey hoş!
Bir daha olsa gider misiniz? - Survivor ruhunu seviyorum. Çünkü içimde bir Amazon yatıyor. Hep söylediğim bir laf var. Türkiye’de bir aksiyon filmi çekilmediği sürece hep Survivor’a gideceğim. Psikolojik olarak zorlansam da günün sonunda birçok şeyin üstesinden geldim.
Diğer yarışmacıların hakkınızda söyledikleri sizi üzdü mü? - Umurumda bile değiller, o defteri kapattım.
“Şeytan” diyenler bile oldu. Bu canınızı yakmadı mı? - Hayır. Çünkü onlar değer vermediğim insanlar. Hayatımda yerleri yok. O karakterdeki insanlarda aynı masada oturup kahve bile içmem.
Adadaki en yakın arkadaşlarınızdan biri Doğukan’dı. Elemede sizin isminizi yazdı. Ne hissettiniz? - Yaşandı ve bitti.
Sizi en zorlayan ne oldu? - Açlık ve oyunlar değil. Sanırım hasret ve yaşanan psikolojik şeyler... Çünkü naif ve duygusal bir yapım var.
Peki adadaki aşk dedikodularına gelelim... Orada aşk var mıydı? - Açken öyle şeyleri düşünmüyorsun. Orada başka bir şeyin savaşını verirken aklına aşk gelmiyor.
Seks? - Sıfır. Aklımın ucundan bile geçmedi.
Futbol sizi ne kadar maskülen yaptı? - Orada kadın olduğumu asla unutmuyorum. Kendime bakıyorum. Eyeliner ve rujumu sürmeden maça çıkmıyorum. Formam daha dar kesim oluyor.
‘Erkek Fatma’ değilsiniz yani... - Yerine göre her kadında erkek fatmalık olmalı. Çünkü kadın kendini savunup ezdirmemeli yerine göre de o yönünü çıkarmalı.
Beşiktaş’a transfer olacaktınız ama vazgeçtiniz, neden? - Oyunculukta ilerlemeye başlamıştım ve “yüzüme darbe alırım diye spora ara vermeliyim” diye düşündüm.. O sırada bir de Survivor Allstar projesi geldi. Beşiktaş’tan vazgeçtim.
Futbolcu kadın daha mı seksi? - Bu düşünce yapısına göre değişiyor. Kimi “kız dediğin futbol mu oynar otursun evinde bulaşık yıkasın” diyor. Kimi çok çekici ve enteresan bulup futbol üzerine sohbet ediyor. Bana göre bir kadının futbol oynaması çekici.
Futbolcu erkekler kadar çapkın mısınız? - Hayır. Zaten liseden beri âşık olmadım. İki sene sürdü. Sonra da bir daha olmadım. Çünkü âşık olacak adam yok.
Son olarak ‘Kocamın Ailesi’ dizisinin kadrosundaydınız. Ama ayrıldınız. Ne oldu? -İki taraf olarak anlaşmalı ayrıldık. Aramızda bir sorun yok.
