Songül Öden: Kadınlar erkekleşti!

Songül Öden: Kadınlar erkekleşti!

Serçe Sarayı ile ekranlara dönmeye hazırlanan Songül Öden Hürriyet'ten Hakan Gence'ye konuştu. İşte o röportaj...

Songül Öden: Kadınlar erkekleşti!

Ortadoğu ve Arap ülkelerinde prenses gibisiniz... Evlenme teklifleri falan geliyor mu? - Seviyorlar. Beğendikleri kişinin onların akrabası, karısı, kardeşi olmasını istiyorlar. Sanırım sevgilerini gösterme biçimi bu ve çok samimiler.

Songül Öden: Kadınlar erkekleşti!

Peki neden sizi bu kadar sevdiler? Ortadoğu tipi bir kadın mısınız? - Bazen öyle bir iletişim kurarsınız ki seyirciyle, sadece dünyalı olursunuz onlar için. Bence canlandırdığım karakterleri hakiki buldular. Sonra onu benimle ilişkilendirdiler ve beni de kendilerine yakın gördüler.

Songül Öden: Kadınlar erkekleşti!

9 yıldır ekrandasınız. Bu sektörden ne öğrendiniz? - Mücadeleci yanımı güçlendirdi. Daha profesyonel ilişkiler kurmayı öğretti.

Songül Öden: Kadınlar erkekleşti!

Yakında Star’da yeni diziniz başlıyor. Mert Fırat’la karşılıklı oynuyorsunuz. Karakteriniz Serçe’nin ayırt edici özelliği ne? - Diğer karakterlerime benzemiyor. Farklı. Serçe cüssesinde olup kartal gibi görünen bir kadın. Varoşta yaşayan genç ve arzulanan bir kadın olmanın zorluklarını görüyoruz. Ölmüş kocasının annesi de mahalledeki bakkal da ondan bir şeyler bekliyor. Bu yüzden sıkışmış. Buna rağmen geleceğe umutla bakıyor ve Allah’tan hayatın ona sürprizleri var.

Songül Öden: Kadınlar erkekleşti!

Fragmanlarda göründüğü kadarıyla bizi ağır bir dram bekliyor. Sırrınız ağlatmak mı olacak? - Hayır. İçinde ancak hayattaki kadar dram var. Sorduğun sorulara bazen gülüyorum ama bir yandan içimi acıtıyorlar. Hayatın gerçeği bu. Hem trajik hem komik. Zaten hikâye de gerçek.

Songül Öden: Kadınlar erkekleşti!

Kimin hikâyesi? - Senaryo ekibinden bir arkadaşımızın. Onlar da beş çocuk ve Erzincanlılar. Prefabrike bir evde yaşamışlar. Babası vefat ettikten sonra annesi o eve ‘Serçenin sarayı’ adını veriyor.

Songül Öden: Kadınlar erkekleşti!

Siz de kalabalık bir ailede büyümüşsünüz... - Evet, altı kardeştik. Beş kız, bir erkek... Diyarbakır’da doğdum ama Ankara’da büyüdüm.

Songül Öden: Kadınlar erkekleşti!

Babanız erkek çocuk bulana kadar denemiş anlaşılan... - Aslında ilk çocukları erkek. Ataerkil toplumda erkek çocuğun daha makbul olacağı, erki devam ettireceği düşüncesi yaygın olduğundan, abimden sonra da “Acaba erkek olur mu?” diye deneyip durmuşlar. Şimdi annem “İyi ki bu kadar çok kızım var” diyor.

Songül Öden: Kadınlar erkekleşti!

Anneniz bu kadar çocuğu tek başına büyütmüş, doğru mu? - Evet, babamla annem ayrıldı; babam gitti ama arkasından kötü laf edeceğimiz biri de değil. Çocuklarına çok sorumlu davranmamış bir baba ama iyi bir insan.

Songül Öden: Kadınlar erkekleşti!

Nasıl bir figürdü anneniz? - Çok güçlü. Ev hanımıydı. Ben ilkokula başladığımda okuma yazma seferberliğiyle annem de okuyup yazmayı öğrendi. İki günde söktü okumayı. Hayatını bizim eğitim görmemize adadı ve hepimiz okuduk. Bir yanıyla sert ve kuralcıydı. Aynı zamanda çok komikti. Komikliği de saflığından geliyordu. ‘Umutsuz Ev Kadınları’nda ondan faydalandım. ‘Serçe Sarayı’ndaki karakterim de biraz anneme benziyor.

Songül Öden: Kadınlar erkekleşti!

Magazine fazla malzeme vermiyorsunuz. Hep düzgün ve otokontrollü... Hiç defonuz yok mu? - Olmaz mı? Beşer şaşar!

Songül Öden: Kadınlar erkekleşti!

Hep mesafeli duruyorsunuz. Yakın arkadaş olsak ve bir günü birlikte geçirsek... Beni nasıl şaşırtırdınız? - Öyle bir anlattın ki. O kadar sıkıcı mı görünüyorum! Aslında ayakları yere basmayan bir tarafım da var. Birlikte bir günümüz olsa emin ol çok eğlenirdik. Şaka yapmayı çok seviyorum.

Songül Öden: Kadınlar erkekleşti!

Hayatta nelerle derdiniz var? -Adaletsizliğe çok kafa yoruyorum.

Songül Öden: Kadınlar erkekleşti!

Siyasetle aranız nasıl? - Kendimi bildim bileli ajans dinliyorum. Ama siyasete daha evrensel bakıyorum. Kendimi hiç bir şeye yakın ya da uzak hissederek, oradan tanımlamıyorum. Vicdan tektir, evrensel hatalar vardır. Onun üzerinden değerlendirmeye özen gösteriyorum. Durumun kendisinin ve vicdanımın bana gösterdiği çerçevede de taraftar olmadan taraf olmaya çalışıyorum.

Songül Öden: Kadınlar erkekleşti!

Ekrandaki sansürlerden korkuyor musunuz? - Sansürün özellikle sanatta her türlüsüne karşıyım. Bir de mesela sigaradan nefret ederim. Ama ekranda onun yerine koydukları çiçek logosu bence daha çok ilgi çekiyor. Kısaca yasaklar merak uyandırıyor. Sanat, özgür olduğu sürece iyileştirir. Onarır ve umut verir. Kısıtlanmış bir sanat anlayışı ancak geriye götürür.

Songül Öden: Kadınlar erkekleşti!

Peki bu ülkede kadın olmak zor mu? - Dünyada kadın olmak zor. Bu ülkede kadın olmak çok zor. Yasalar yetersiz. Bir sürü alanda kadın var ama olduğu yerde kalabilmek için erkekleşmek zorunda kalıyor.

Songül Öden: Kadınlar erkekleşti!

Buna karşı bir şey yapıyor musunuz? - Birleşmiş Milletler’in ‘Kadına Şiddete Hayır’ platformunda Azra Akın’la birlikte elçilik görevini üstlendik.

Songül Öden: Kadınlar erkekleşti!

Aşkı nasıl anlatırsınız? - Cevabını bilmiyorum. Tanımlamaktansa yaşamak daha güzel.

Songül Öden: Kadınlar erkekleşti!

Eyvah… Kaçamak cevaplar başladı yine... - Vallahi kaçmak için söylemiyorum.

Songül Öden: Kadınlar erkekleşti!

Pes etmeyeceğim... Yıllardır aşk üzerine birçok hikâyede rol aldınız. Cebinizde kalan ne oldu? - Her karakterden bir şeyler öğreniyorum.

Songül Öden: Kadınlar erkekleşti!

Sizin kalbinizi çalacak adam nasıl olmalı? - Ya şimdi ne diyeyim sana ben! Gerçek olması gerekiyor.

Songül Öden: Kadınlar erkekleşti!

Songül Öden, 2005’te ‘Gümüş’ dizisindeki performansıyla yıldızlaştı. ‘

Songül Öden: Kadınlar erkekleşti!

Umutsuz Ev Kadınları’nda komedide de iddialı olduğunu gösterdi. Yakında Star’da başlayacak ‘Serçe Sarayı’nda drama dönüyor.

Songül Öden: Kadınlar erkekleşti!

Songül Öden: Kadınlar erkekleşti!

Songül Öden: Kadınlar erkekleşti!

Songül Öden: Kadınlar erkekleşti!

Songül Öden: Kadınlar erkekleşti!

Bu magazin haberleri de ilginizi çekebilir: