2011 Best Model birincisi Tuğba Melis Türk, ikinci sezonunda “Merhamet” ekibine katıldı. Dizide Melike karakterini canlandıran Türk’le buluştuk, diziden tiyatroya, “Cehennem” filmindeki olay yaratan sahnesinden Ersan Gülüm’le evlilik planlarına her şeyi konuştuk. Büşra BOZOK AYTEK
* İkinci sezonda “Merhamet” dizisine dahil oldunuz. Nasıl bir rolünüz var bu hikayede? - Evet, Melike olarak katıldım ekibe. Son üç bölümdür varım. Melike, dizide Fırat’a aşık bir kadın. Bu aşkı fazlasıyla belli ediyor da...
* Bir diziye sonradan dahil olmak zordur. Adapte olabildiniz mi sete? - Doğrudur, bir diziye sonradan dahil olduğunuzda bir geçiş dönemi yaşıyorsunuz. Bunun süresi de ortamın ve insanların sıcaklığına göre değişiyor. “Merhamet”in, iyi bir kadrosu var.
O yüzden daha ilk bölümde atlattım yabancılık hissini. Herkes çok sıcak kanlıydı. Çağatay Tosun çok iyi bir yönetmen, onunla çalışmış olmak ayrı bir keyif... * Peki daha önceden “Merhamet” dizisini takip ediyor muydun? - Evet, zaman buldukça izliyordum. Dizide en çok hoşuma giden şeyse, Narin’in sürekli çocukluğuyla bir hesaplaşma halinde olması.
* Gelelim Melike ile Fırat’a... Melike, Fırat’ı kendine aşık edebilecek mi dersin? - Her an her şey olabilir. Fırat’ın hayatında benim dışında iki kadın daha var zaten. Melike’yle de aşk yaşayabilir. İlerleyen bölümlerde ilginç süprizler olacak. * Melike kendi halinde bir kız gibi görünüyor...
- Aynen öyle, fettan bir kadın değil. Sessiz sakin... Çok aşık olsa bile karşısındaki adam eğer başka bir kadını çok seviyorsa ve gerçekten onunla mutlu olacaksa, tamam deyip geri çekilebilecek biri... * Sen gerçek hayata böyle bir şeyle karşılaşsaydın ne yapardın? - Eğer karşımdaki insan beni sevmiyorsa üstüne düşmem, ben de kendimi geri çekerim. Tamam, aşkı dizginlemek mümkün değil ama kendini de zorla kabul ettiremezsin.
* Yaşadın mı hiç böyle bir karşılıksız aşk hikayesi? - Çok şükür ki hayır. Böyle bir şey daha önce hiç başıma gelmedi. * Tiyatro oyunundan bahsedelim mi biraz da? - Adı “The Mexicans”... Ortaköy Afife Jale’de sahneliyoruz. Ben de Amanda karakterini canlandırıyorum.
* Nasıl bir oyun? - Komik bir oyun. Toplum olarak gülmeye ihtiyacımız var. O yüzden bu projede olmaktan mutluyum. * Tiyatro sahnesi dizi gibi değil, “olmadı baştan” deme lüksün yok. Bu durum zorlamadı mı seni?
- Evet, hep söylendiği gibi tiyatro, oyuncunun er meydanıdır. Ama bu durum beni korkutmadı. Şu an “Çok iyiyim, süper bir oyuncuyum” tabii ama deniyorum, uğraşıyorum, bu işi seviyorum. * Oyunculuk anlamında kendini nasıl geliştiriyorsun? - İstanbul Aydın Üniversitesi’nde drama ve oyunculuk üzerine 4 yıl eğitim aldım. Okul bana çok şey kazandırdı. Bundan sonra eğitimim setlerde devam edeceğim.
* “Cehennem” filmindeki sevişme sahnelerin çok konuşulmuştu... - Evet, o sahneler yüzünden çok büyük tepkilerle karşılaştım, açıkçası artık daha dikkatliyim. Türkiye maalesef bunu kaldıramıyor. * Yani pişman mısın o sahneleri çektiğine, “bir daha olmaz” mı diyorsun?
- Pişman değilim ama bundan sonra dikkat edeceğim. Artık nişanlıyım da... Onu, beni ve ileride çocuklarımızı rencide edecek şeylerin olmamasına, yazılmamasına özen göstermem gerek.
Nişanlın Ersan Gülüm, rol seçimlerine müdahale ediyor mu? - Müdahale değil de öncesinde konuşuyoruz. Bana “Yaşlandığımızda ‘Ersan senin yüzünden şunu yapamadım’ demeni istemiyorum” diyor. Sadece bizi üzecek şeyler olmaması konusunda uyarıyor.
İkiniz de çok yoğunsunuz, birbirinize nasıl zaman ayırabiliyorsunuz? - Evet, onun maçları var benim de setim... Ama her fırsatta buluşuyoruz, nişanlılığımızın tadını çıkarıyoruz. Özlemek de güzel...